Mahkemece davacının talebi üzerine daha önce hükmedilen yargılama giderleri davalı aleyhine değiştirilmiş olup hüküm fıkrasının davalı aleyhine sorumluluğunu arttıracak şekilde düzeltme yoluyla değiştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat davası-
5846 sayılı SK'dan kaynaklanan bir hak veya tescilli bir sınai hakkın uyuşmazlık konusu yapılmadığı, dolayısıyla Franchise sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın genel hükümler dairesince genel mahkemelerce çözüleceği-
Dosyada aldırılan bilirkişi raporu HMK.nun 275. maddesine aykırı olduğu gibi gerekçesi gösterilmeden bu rapora itibar edilmemesinin de HMK 266. maddesi hükmü karşısında çelişki oluşturduğu, bu durumda mahkemece konusunda uzman 3 kişiden bilirkişi heyeti oluşturularak dosyanın heyete tevdi ile davalının sözleşmeyi feshetmesinden sonra ceza faturaları kesmesinin hukuki olup olmadığı, fesihten önce kesilen faturaların içerik itibariyle oluşa uygun bulunup bulunmadığı, hususları değerlendirilerek ve prim alacakları hususunda ihtilaf bulunmadığı da göz önünde bulundurularak rapor tanzim ettirilip sonucuna sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
4. HD. 29.05.2023 T. E: 2022/1237, K: 7098
Dosya içeriğine göre; davacının, davalı M.T'dan olan alacağının ve alacak miktarının belli olmadığı, yargılamayı gerektirdiği, İİK'nun 257. vd. maddelerinde belirtilen ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı, ilk derece mahkemesince itiraz üzerine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına dair kararın doğru olduğu-
Senede dayalı icra takibinden sonra borçlu bulunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasında teminatsız takibin durdurulmasına karar verilip verilemeyeceği hususuna ilişkin davada, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 30.01.2018 tarihinde işe iade istemiyle açılan davada, Bölge Adliye Mahkemesince 05.11.2019 tarihinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine kesin olmak üzere karar verilmesinden sonra davacı vekilinin 20.03.2020 tarihli dilekçesi ile yargılamanın iadesini talep ettiği dikkate alındığında; yargılamanın iadesi isteminin ilk derece mahkemesince mi yoksa Bölge Adliye Mahkemesince mi değerlendirilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
İcra dairesince yapılan ihalelerde tellallık harcının sorumlusunun ihalede malı satılan borçlu olduğu, bu harç her ne kadar borçluya ait ise de, onun adına bu harcı yatıran alıcının, daha sonra herhangi bir hükme gerek olmaksızın bu parayı borçludan geri alabileceği- Bankaların her türlü alacaklarının tahsili için yaptıkları icra takibi nedeniyle yapılan ihale sonucunda taşınmazı alacaklarına mahsuben almaları halinde, ihale işleminin damga vergisinden müstesna olduğu gibi bu ihalenin KDV uygulamasından da muaf olduğu- Bu ihalede alacaklı bankaya ödenen paradan tahsil harcı kesilemeyeceği gibi, alacağına mahsuben alacaklı bankaya ihalenin yapılması halinde, satış bedeli üzerinden icra dairesine tahsil harcının ödenmesinin istenemeyeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.