Mahkemece, var ise önceki yıllara ait poliçe örnekleri ile ödemelere ilişkin tüm belgeler temin edilerek, çekle yapılan ödemeler, taraflar arasındaki ihtarname içerikleri dikkate alınmak, gerektiğinde davalı ve asli müdahil Ltd. şirketinin ticari defter ve kayıtları üzerinde HMK. mad. 222 doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve poliçe üzerindeki açıklamalar da gözönüne alınmak suretiyle,ödemelerin niteliği de tartışılarak davalı sigortacının yangın tarihini de kapsayacak şekilde sorumluluğunun başlayıp başlamadığı, sözleşmenin feshedilip edilmediği hususları araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
1086 sayılı HUMK zamanında açılan bir davada iddianın yazılı delil ya da yazılı delil başlangıcı niteliğindeki bir belge ile ispat edilememesi halinde delil listesindeki açıklamaya bakılması gerekeceği, buna göre delillerinde "her türlü yasal delil" şeklinde bir ifadeye yer verilmiş ise ilgilinin yemin deliline dayandığının kabul edileceği ve yemin teklif etme hakkının hatırlatılacağı-
Ölümlü trafik kazası sonucu, ölenin yakınları tarafından açılan dava nedeniyle tazminat ödeyen davacının ödediği bedelin, kaza tarihinde geçerli trafik sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin iflas etmiş olması nedeniyle zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemi-
Mahkemece "dava konusu taşınmazların davalı üçüncü kişi adına kayıtlı olması halinde 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için HMK'nun 389 maddesi gereğince alacak miktarının %5 oranında teminat karşılığı ihtiyat tedbir konulmasına" karar verilmiş olup itiraz üzerine, mahkemece "ihtiyati haczin yasal olduğu" gerekçesiyle kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup, İİK. mad. 277 vd. uyarınca açılan tasarrufun iptali davasında ihtiyatı haciz mahiyetindeki tedbir kararının İİK. mad. 281/2 maddesine uygun olduğu-
TBK.'nun 55. maddesindeki "Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz." ibaresinin hesaplanan tazminatın yalnızca miktar gözetilerek azaltılamayacağını öngörmek suretiyle zarar görenin mülkiyet hakkı kapsamındaki meşru beklentisini koruduğu- Aile içi bakım ve dayanışma nedeniyle bakıcı giderinden hakkaniyet indirimi yapılmayacağı- Kanun koyucunun tutumunun bedensel zararlar konusunda tarafların yıkımına yol açacak yüksek miktarda tazminat hesaplanmasının dahi hakkaniyet düşüncesiyle indirime konu edilemeyeceği yönünde olduğu- Tazminatın amacının zararın tazmin edilmesini sağlamak olduğu ve hesaplanacak tazminatın azami miktarının gerçek zarar ile sınırlı olduğu-
Mahkemece, “toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporlarına göre, davalının imzaya itirazının yerinde olmadığı, temerrüt tarihi itibarı ile davacı bankanın teminat mektubu komisyonlarına dayanan nakit alacağı, mer’i teminat mektubu bedeline ilişkin gayri nakdi alacağının olduğu; davalının kefalet limitinin belirlendiği, davalı kefilin kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olacağı, bu nedenle limitin üzerinde kalan depo talep edilen gayri nakdi alacak tutarının davalıdan istenemeyeceği” gerekçesi ile “davalının itirazının kısmen iptali ile takibin devamına” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Senet bedelini «araya girme suretiyle» ödeyen kimsenin, lehine ödeme-de bulunduğu kişi ile buna karşı borçlu olanları -«kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile»- takip edebileceği—
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davada; desteğin, kaza yaptığı aracın, çalıştığı işyeri adına kayıtlı olduğu; davalı tarafın, olayın iş kazası olduğunu iddia ettiği; bu durumda mahkemece, davacılara Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından maaş bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise bağlanan bu maaşın, zarar sorumlusu davacılara rücu edilecek iş kazası kolundan olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Tazminat davası-
İmar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılmasına ilişkin takibe konu ilamın tarihi 13.03.2012 olup, şikayet tarihi itibariyle 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesi yürürlüğe girmiş ise de; ilam tarihi itibariyle yürürlükte olan 5999 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesinde sadece kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat alacakları haciz yasağı kapsamında bulunduğundan borçlu İdare'nin haczi kabil mal varlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.