Mahkemece, “toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporlarına göre, davalının imzaya itirazının yerinde olmadığı, temerrüt tarihi itibarı ile davacı bankanın teminat mektubu komisyonlarına dayanan nakit alacağı, mer’i teminat mektubu bedeline ilişkin gayri nakdi alacağının olduğu; davalının kefalet limitinin belirlendiği, davalı kefilin kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olacağı, bu nedenle limitin üzerinde kalan depo talep edilen gayri nakdi alacak tutarının davalıdan istenemeyeceği” gerekçesi ile “davalının itirazının kısmen iptali ile takibin devamına” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Senet bedelini «araya girme suretiyle» ödeyen kimsenin, lehine ödeme-de bulunduğu kişi ile buna karşı borçlu olanları -«kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile»- takip edebileceği—
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davada; desteğin, kaza yaptığı aracın, çalıştığı işyeri adına kayıtlı olduğu; davalı tarafın, olayın iş kazası olduğunu iddia ettiği; bu durumda mahkemece, davacılara Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından maaş bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise bağlanan bu maaşın, zarar sorumlusu davacılara rücu edilecek iş kazası kolundan olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Tazminat davası-
İmar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılmasına ilişkin takibe konu ilamın tarihi 13.03.2012 olup, şikayet tarihi itibariyle 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesi yürürlüğe girmiş ise de; ilam tarihi itibariyle yürürlükte olan 5999 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesinde sadece kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat alacakları haciz yasağı kapsamında bulunduğundan borçlu İdare'nin haczi kabil mal varlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olacağı-
Davaya konu edilen ve mahkemece de kabul edilen tazminatın, yargılamanın devamı sırasında ödendiği ve davanın konusuz kaldığı gözetilerek "davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi; ayrıca davalının temerrüt tarihi ile davalı sigortacının tevdi mahalli tayini kararı gereği banka hesabına tazminatı yatırdığı tarih arasındaki dönem için temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi; davacının dava açmakta haklı olduğu ve yargılama sırasındaki ödeme ile davanın konusuz kaldığı gözetilip, HMK. mad. 331/1 gereğince yargılama giderleri ile vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerektiği-
Konut sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemi-
Borçlunun, ipoteğin teminat (limit) ipoteği olması nedeniyle, ipotek limitini aşar şekilde takip yapıldığına ilişkin iddiası şikayet niteliğinde olup, doğrudan icra mahkemesine başvurmasında yasaya aykırılık olmadığı-
Talep, talep türü ve davanın niteliği açıkça anlaşılamıyorsa, talep muğlaksa, HMK'nun 119. maddesi gereğince; davacıya bir haftalık kesin süre verilerek talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunun belirtilmesi, verilen bu süreden sonra, davacının talebini açıklamasına göre bir yol izlenmesi, eğer talep, davacı tarafından belirsiz alacak davası şeklinde açıklanmış olmakla birlikte; gerçekte belirsiz alacak davası şartlarını taşımıyorsa, hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiği- Somut olaya dönüldüğünde; davacı taraf, dava dilekçesinde, işsizlik sigortası nedeniyle ödenmesi gereken sigorta tazminatını talep ettiği, davacının elindeki belgelerle işsiz kaldığı sürenin ve tazminatın belirlenebilir nitelikte olduğundan, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olmadığı kabul edilerek hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.