Alacağın aslı için yapılan takip sırasında «faiz» istenmemiş olması halinde, asıl alacak tahsil edilinceye kadar, faizin ayrı bir takip konusu yapılamayacağı–
Dava ve takibe konu ticari kredi niteliğindeki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın niteliği itibariyle 6762 Sayılı T.T.K.'nın 4. maddesinde bankacılık işlemi olarak sayılan ticari dava vasfında olduğu-
Kefil, kefalet limitiyle sorumlu olacağından, mahkemece kefilin temerrüt tarihi itibarı ile kefalet miktarı ile sınırlı sorumluluğunun, miktarı, bilirkişiye hesaplattırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İlam mahiyetindeki belgelerin; mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler olduğu-
Adi kefil hakkında kira borcundan dolayı takip yapılabilmesi için borçlu kiracı hakkında yapılan takibin semeresiz kalmış olması veya borçlunun iflâs etmiş olması gerekeceği
Mahkemece, hukukçu bilirkişinin hazırladığı rapor doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ancak bu raporda takip tarihinin doğru olmadığı ve sadece dekontlar baz alınarak hesaplama yapıldığı görüldüğünden, mahkemece, bankacı bilirkişiden takip tarihi itibariyle yapılan ödemeler toplamının ve faiz miktarının bankadan gönderilen ekstre dikkate alınmak suretiyle Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.