Adi kefil hakkında kira borcundan dolayı takip yapılabilmesi için borçlu kiracı hakkında yapılan takibin semeresiz kalmış olması veya borçlunun iflâs etmiş olması gerekeceği
Mahkemece, hukukçu bilirkişinin hazırladığı rapor doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ancak bu raporda takip tarihinin doğru olmadığı ve sadece dekontlar baz alınarak hesaplama yapıldığı görüldüğünden, mahkemece, bankacı bilirkişiden takip tarihi itibariyle yapılan ödemeler toplamının ve faiz miktarının bankadan gönderilen ekstre dikkate alınmak suretiyle Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi halinde yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin olarak dava tarihindeki tarafların haklılık durumu gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği-
6183 s. AATUHK mad. 66 gereğince açılmış istihkak istemine ilişkin davada, davacı vekili, "davalı idare tarafından, ticari işletme rehnine konu menkullerin haczedildiğini" belirterek "istihkak" iddiasında bulunmuş, ve aynı Yasanın 21/2 maddesi gereğince "rehin haklarının saklı tutulmasına,rehin kapsamındaki malların davalı idare tarafından satışı halinde mad. 74/2 dikkate alınarak satış bedelinden öncelikle rehin alacağının ödenmesine, satış bedelinin rehinli alacaklarının ve takip giderlerini geçmemesi halinde satışın tehir edilmesine karar verilmesini" talep etmiş olup, mahkemece, keşfin davacıya ait adreste yapılmaması da gözönüne alınarak, davacı vekilinin dilekçeleri doğrultusunda HMK. mad. 288, 290 ve 291/3'deki yasal düzenleme gereğince, "haciz adresinde faaliyette bulunan dava dışı şirketlere belirlenecek keşif gün ve saatinin bildirilmesi", mahcuzların bulunduğu adreste keşif yapılması dava konusu mahcuzların ticari işletme rehni kapsamında olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
TBK’nun 589/2-1 maddesi uyarınca kefilin asıl borç ile borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından sorumlu olduğundan ve kefilin sorumluluğunun asıl borçlu ile aynı miktarda olması gerektiğinden cezai şart konusunda kefil olan davalı hakkında asıl borçluya oranla daha fazla indirim yapılması doğru olmadığı-
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline-
11. HD. 25.02.2010 T. E: 2008/11547, K: 2169-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin, HMK'nın 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı, anılan hükmün icra takibine etkisi olmadığı- İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.