İtirazın iptali davası-
Dava konusu alacak, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup likit (muayyen, bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte bulunduğundan İİK'nun 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece takibin devamına, davacının fazlaya dair istemlerinin reddine, hüküm altına alınan toplam alacak miktarı ve %40’ı oranında icra inkar tazminatının tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla davalının sorumluluğu ile davalı şirketin sorumluluğu sınırlı olarak belirlenip üzere davalılardan tahsiline, kredi kartına dayalı kredi ekstresinden kaynaklı alacağa yönelik davanın davalı kefiller yönünden reddine karar verildiği, kararın hukuka uygun olduğu-
Sıra cetvelinin (derece kararının) haczin «talep tarihi»ne göre değil, «uygulama tarihi»ne göre düzenleneceği—
Kira alacağının tahsili için tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
Boşanma kararının sadece "kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar" yönünden temyize konu edildiği, Özel Daire tarafından da temyiz edilen yönlere hasren bozma kararı verildiği anlaşıldığından somut olayda "boşanma kararı"nın kesinleştiği-  Boşanma kararının kesinleşmesinden sonraki bir tarihte beliren ve davacının temyiz aşamasında ileri sürdüğü "sadakat yükümlülüğüne aykırı davranma" vakıasının değerlendirilmesinin ve hükme esas alınmasının bu davada olanaklı olmadığı- Davalı erkeğin, aile birliğini ekonomik yönden sarsacak şekilde borçlandığı, bu şekilde birlik görevlerini yerine getirmediği, buna karşılık davacı kadının eşinin birine kefil olması sonucunda borçlanma hadisesini her fırsatta gündeme getirip tartışma çıkardığı, en son müşterek evden ayrılarak ablasının yanına gittiği ve geri dönmediği, bunun üzerine davalının davacının özel bir takım eşyalarını ablasına götürdüğü, anne yanında bulunan ortak çocuğun da okuluna devam etmesi amacıyla babasıyla birlikte müşterek haneye döndüğü, tarafların bu şekilde ayrıldığı belirlendiğinden tarafların eşit kusurlu olduğu, tazminat taleplerinin reddi gerektiği-
Davalılardan Şehmuz Adanır’ın 16/07/1998 tarihinde tüketici kredisi kullandığını, diğer davalıların da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, kredinin geri ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini ileri sürerek, 17.971,98 TL alacağın temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline-
Taraflar arasında aksine bir sözleşme olmadığı hallerde, çeklere dayanan takiplerde, alacaklının 3095 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca faiz olarak avans oranını talep edebileceği-
Aval verenin, kimin için taahhüt altına girmişse, tıpkı onun gibi sorumlu olduğu; takip konusu bonoların keşideci adına tek imza atılarak düzenlenmiş olmaları halinde bunlardan şirket sorumlu olmayacağından, bu durumda keşideci şirket adına aval vermiş olan kimsenin de, senet bedelinden dolayı sorumlu tutulamayacağı-
Davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak Off-Shore Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemi-<br /> 

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.