Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; mahkemece ‘borcun ödenmesi nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına’ biçiminde karar verilmişse de, bu dosya ve birleşen dosyaya yargılama sırasında yapılan ödemelerin ihtirazi kayıtla yapıldığı ve bu borçla ilgili menfi tespit davasının devam ettiği, dolayısıyla yapılan ödeme ile ilgili uyuşmazlığın devam ettiği görülmekle, yukarda belirtilen mahkeme kararının iptali ile iddia ve savunma çerçevesinde toplanan deliller birlikte değerlendirilerek, ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Projesinde, "konkordatodan etkilenen adi alacaklıların, adi alacaklarının ana para kısmı hariç faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına" yer verilen konkordatonun 'tenzilat konkordatosu' örneği olduğu- İİK 308/c-III uyarınca, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacaklarının tasdik edilen konkordatodan etkilenmediği de dikkate alındığında, adi alacaklıların faiz gibi bir kısım alacaklarında tenzilat yapılması, tasdik edilen konkordato projesinde alacaklılar arasında eşitlik ilkesine aykırı bir durum oluşturmadığı- Talep eden şirketin faaliyetlerine, adi ve rehinli alacaklılarla yaptığı anlaşmalar uyarınca ödemelerine devam ettiği, kefil olduğu grup şirketlerinin de ayrıca konkordato talep ettiği, konkordato projelerinin tasdik edildiği, bu şirketlerin de ödemelerine devam ettiği anlaşılmakla, "tasdik edilen projenin eşitlik ilkesine aykırı olduğu" gerekçesiyle "konkordato tasdik talebinin reddiyle talep eden şirketin iflâsına karar verilmesinin" yerinde olmadığı-
İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davalarında 1 yıllık hak düşürücü sürenin itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlaması gerekeceği-
Alacağı için «asıl borçlu»dan «teminat ipoteği» almış olan bankanın, «ipotek limiti miktarı kadar» borçlu hakkında «ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla», «ipotek limitini aşan miktar için» de, hem borçlu ve -«tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla»- kefiller hakkında «genel haciz yolu ile» takip yapabileceği–
Kira bedelinin icra dosyasına yatırılması yeterli olup, icra giderlerinin yatırılmaması durumunda temerrüt olgusu gerçekleşmeyeceği- Kefilin sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihine ilişkin el yazısı ile yazılmış bir ibarenin bulunmadığı, kefalet şekil şartlarına uyulmadığı bu nedenle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu-
Yasal sürede bankaya ibraz edilmeyen veya zamanaşımına uğrayan çeke dayanarak keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca müracaat edebileceği- Davaya konu çekte davacı lehtar, davalının ise keşideci konumunda olması halinde, davacının temel ilişkiye dayanarak alacak isteminde bulunabileceği-
Konkordato talebinin önceden derdest olduğu anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiği-
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve kefil tarafından ödenen borcun, asıl borçludan rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi-
Gerek İİKnun 45. maddesindeki gerekse İİK.’nun 257/I. Maddesindeki düzenlemelerin ‘borçlu’ ile ilgili düzenlemeler olduğu, ‘kefiller’ ile ilgili olmadığı; bu nedenle alacaklılar tarafından önce rehine başvurmadan sözleşmenin müşterek ve müteselsil borçlu ve kefilleri hakkında- BK’nun 487. maddesi uyarınca- ihtiyati haciz kararı istenebileceği–
Trafik iş kazası sonucu vefat eden ve geçici işgöremezlik durumuna giren sigortalılara yapılan peşin sermaye değerli gelirler, harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan tazmini istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.