Okuryazar olmayan, farkında olmadan bonoyu kefil sıfatıyla imzalayan davacının bu bonodan dolayı borçlu olmadığını kanıtlayamadığı, açılan menfi tespit davasının reddi gerekeceği-
İİK'nun 78. maddesi gereğince, alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde haciz talebinde bulunduğuna göre, bu haczin düşmesinden sonra takibe devam edebilmek için takibin yenilenmesine ve yenileme harcı ödenmesine gerek bulunmadığı, bu nedenle alacaklının haciz talebi içermeyen yenileme talebi icra takip işlemi niteliğinde olmadığından bu talebin zamanaşımını kesmeyeceği-
«Hesap kat ihtarının kefile tebliğ edilmemiş olması»nın ihalenin feshine neden olmayacağı—
Tüketici kredisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesince karara bağlanması gerekeceği-
Ev eşyalarının olduğu kadar senette yazılı ziynet eşya­larının da davacıya iade edildiğinin davalılar tarafından senetle kanıtlanması gerekeceği-
Kollektif şirketin akdettiği konkordatodan, -onun kefili durumunda bulunan- ortaklarının da yararlanacağı-
Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve tazminat davaları-
Dava ve takibe konu ticari kredi niteliğindeki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın niteliği itibariyle 6762 Sayılı T.T.K.'nın 4. maddesinde bankacılık işlemi olarak sayılan ticari dava vasfında olduğu-
Bir alacağın rehinli olup olmadığına ve rehin nedeniyle rüçhanlı olduğu iddia edilen alacağın üst sıraya alınmasına ilişkin itirazların icra mahkemesince incelenip karara bağlanması gerektiği-
Alacaklı banka ile borçlu şirket arasında akdedilen kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil olan şirketin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı için tesis edilmiş ipotekle ilgili, ipotek akit tablosunda yer almayan ve İİK. 149. maddesi anlamında borçlu olmayan şirket hakkında ipotekli takip yapılamayacağı, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle alacaklı tarafından bu şirket hakkında sadece genel haciz yoluyla takip yapılabileceği, borçlu şirket hakkındaki takibin iptali gerekeceği-Borçlu tarafın eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından, alacaklı tarafça talepte bulunulduğu takdirde mahkemece, takibin asıl borçlu şirkete yöneltilmesi için alacaklıya kesin süre verilmesi, verilen süre içinde alacaklı tarafından ek takip talebi düzenlenerek takibin asıl borçluya yöneltilmesi (icra emri gönderilmesi); verilen kesin sürede takibin asıl borçluya yöneltilmemesi halinde ise takibin iptali yönünde karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.