6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan boşanma ve evliliğin butlanı davalarında gider avansının alınması gerekli olsa bile bu avansın süresi içinde yatırılmamış olmasının "dava şartı" sayılamayacağı ve davanın usulden reddi cihetine gidilemeyeceği-
Mahkemece, borçlu şirkete avukat marifetiyle davada temsil edilme veya davasını bizzat temsile yetkisi bulunan şirket müdürü tarafından takip etmek üzere süre ve imkan verilmesi için davetiye gönderilmesinin gerekeceği-
Uyuşmazlık, davalının eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığı, haksız rekabet teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır...
Dava, Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ve davalı idare adına tescili istemine ilişkindir...
4. HD. 25.04.2023 T. E: 2021/10080, K: 5536
Gerekçe ve hüküm fıkralarının birbiri ile çelişkili bir hükmün yaratılamayacağı-
Dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği- Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan son tutanak tarihi ile 19.12.2020 tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Gider avansının; tebligat, bilirkişi ücreti ve diğer iş ve işlemler için dava açılırken alınması gereken bir tutar olduğu- Dava şartı olmayan ve HMK'nın 324. maddesinde düzenlenen, taraflardan birinin, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen ve verilen kesin süre içinde yatırılmak zorunda olunan ( delil ikamesi için ) avansa ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, diğer tarafın bu avansı yatırabileceği- Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı- Görüldüğü üzere her iki avansın niteliği ve yatırılmamaları halinde uygulanacak hükümlerin farklı olduğu-
İtirazın iptali istemiyle açılan asıl davada, asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısı yüklenici şirketin icra dosyalarında gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerine verdiği cevap da gözetilerek davaya konu asıl alacak miktarının likid nitelikte olup olmadığı, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 67/2 nci maddesi uyarınca icra inkâr tazminatı talebinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre asıl davada davacı-birleşen davada davalı taşeron şirket lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği- İcra inkâr tazminatına ilişkin somut ve gerekçeli herhangi bir temyiz sebebi ileri sürmediği gözetildiğinde direnme kararının onanması gerektiği-
12. HD. 28.11.2023 T. E: 7889, K: 7892

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.