İİK'nun 72. maddesi uyarınca davacı lehine kesinleşen menfi tespit hükmünde, dava ödeme sebebiyle yasal olarak istirdada dönüştüğü için istirdada hükmedilmesi gerekeceği-
Davalı borçlu, “borcun ödenmesi nedeniyle bono aslının icra müdürlüğü tarafından kendisine iade edildiğini, senedi aldıktan sonra imha ettiğini” savunmuştur. Senedin borçlu elinde olması aksi kanıtlanmadıkça borcun ödendiğine karine teşkil eder. Bu durumda senedin borçlu elinde olmasının ödemeye karine teşkil edip etmeyeceği tartışılmadan yazılı gerekçe ile “davanın kabulüne” karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Elbirliği mülkiyeti halinde, ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, icra takibinin tüm ortaklar tarafından birlikte yapılması davanın da tüm ortaklar tarafından birlikte açılması gerektiği- Takip alacaklıları dışındaki mirasçıların davayı takip konusundaki eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün ise de, icra takibindeki eksikliğin sonradan giderilmesinin mümkün olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Borçlunun hakkında yapılan takipte pasif takip ehliyeti bulunmadığı yönündeki başvurusu şikayet niteliğinde olup, genel haciz yoluyla takipte borçlunun, icra dairesinde borca itiraz etmiş olmasının, icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak, takip ehliyeti yokluğu nedeniyle takibin iptalini istemesine engel teşkil etmeyeceği, yani, borçlunun özetlenen talepte bulunmasında hukuki yararının olduğu- Borçlu tarafından ileri sürülen kefaletin şekil şartlarına ilişkin hususun açılacak olan itirazın iptali davasında değerlendirileceği- Mahkemece, takibe dayanak borca esas kredi sözleşmesinin niteliği incelenerek, tüketici kredisi olup olmadığı tespit edildikten sonra, şayet tüketici kredisi olması halinde, TBK'nun 585. maddesinde ön görülen koşulların bulunup bulunmadığı re’sen değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalı itirazında 2013 yılı ara ödemesi olan 1.430,00 TL'yi 16.01.2013 tarihinde ödediğini iddia etmiş olmasına rağmen bu konuda yeterince araştırma yapılmadığı, bu nedenle bilirkişiden yapılan ödeme ile ilgili olarak kooperatife ait kayıtlarda ve ibraz edilen makbuz üzerinde yapılacak incelemeye dayalı ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında bu durum HMK.'nun 298/2. maddesine göre çelişki teşkil ettiğinden, verilen kararın bozulmasını gerektireceği-
Kesin tarih içermeyen tahliye taahhüdünün, geçerli bir tahliye taahhüdü olarak kabul edilemeyeceği-
İtirazın iptali davası-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.