İtirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Davanın konusuz kalması halinde mahkemenin yargılamaya devam ederek, davanın açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum etmesi gerekeceği-
Davacı vekilinin karardan sonra dava dayanağı borcun ödendiğini beyan ettiği ve dava konusu borcun ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı-
Asıl davada davacı vekilinin asıl davaya yönelik sadece davalı şirket açısından bulunduğu karar düzeltme talebinin reddi gerektiği-
İİK’nun 289. maddesi gereğince konkordato mühleti içerisinde alacaklılar borçlu hakkında takip yapamayacaklarından davalının itirazında haklı olup olmadığı saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği–
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklandığından, dava 6100 Sayılı HMK'nun yürürlük tarihinden sonra açıldığından görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
İtirazın iptali davası-
İİK.’ nun 193. maddesi hükmüne göre haciz yoluyla yapılan takipler iflasın açılmasıyla durur, iflas kararının kesinleşmesiyle de düşer. Somut olayda davalının yargılama sırasında iflasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarda açıklanan yasa hükmü gereğince itirazın iptali davasının dayanağı haciz yoluyla yapılan ilamsız takipte düşmüştür. İcar inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için ortada geçerli bir takibin bulunması gerekir. Davaya konu takip düştüğünden ortada geçerli bir takipten söz edilemez. Mahkemece davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmemesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.