İtirazın iptali davası bozma kararına uyularak-
Alacak davası-
Davalının davacı kooperatife üye olmadığını ve diğer ortaklardan farklı statüde bulunduğunu savunarak aidat alacağı için başlatılan icra takibine yaptığı itirazın iptali istemine ilişkin davada; HUMK 8. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin hangi dava ve işlerde görevli olduğunun gösterildiği; buna göre bir davanın Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerektiği; davalı, davacı kooperatifin üyesi olmadığını, diğer üyelerden farklı bir statüsü bulunduğunu, bu sebeple kararlaştırılan aidat bedellerinden sorumlu olmayacağını savunmuş olup; davalının ortaklık statüsünün tespiti bakımından Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olmadığı -
Limited şirketin ihyası istemi-
Dava niteliği itibariyle İİK’nun 67.maddesinde yer alan itirazın iptali davasında, kira sözleşmesindeki %15 artış şartına göre hüküm kurulması gerekeceği-
Taraflar arasındaki sözleşmede “temerrüt faizinin, temerrüt tarihinde bankanın kısa, orta ve uzun vadeli cari kredi faizlerinden en yüksek olanının %50 fazlası nispetinde uygulanacağı” hüküm altına alındığına göre, davacı bankanın davalıların temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı cari faiz oranları ve buna göre uygulanması gereken temerrüt faiz oranı saptanıp, uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın işlemiş faizinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...
Kira alacakları beş yıllık zamanaşımına tabi olup, mahkemece, zamanaşımını kesen ya da durduran sebepler üzerinde de durularak, davaya konu alacak kalemlerinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda bir değerlendirme yapılması gerektiği-
Anılan dekontlarla yapılan ödemelerin hangi döneme ait olduğu konusunda da taraflar arasında herhangi bir ittifak bulunmadığından, mahkemece belirtilen hususta taraf beyanları da alındıktan sonra bilirkişi marifetiyle kooperatif defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılıp, davalı yanca takip ve dava tarihinden sonra yapılan ödemelerden hangi döneme ilişkin bulunduğu saptanıp, takibe konu dönem için yapıldığının anlaşılması halinde yapılan bu harici ödemelerin tarih ve miktarlarının da gösterilerek 818 sayılı BK'nın 84, 6098 sayılı TBK'nın 100. maddesi hükmü de gözden kaçırılmadan infaz aşamasında dikkate alınmak üzere hüküm yerinde gösterilmeli, takip konusu dönemle ilgili olmadığının anlaşılması halinde buna uygun karar verilmesi gerekeceği-
Çeklerin keşideci borçluya iade edilmesinin, ödemeye karine teşkil edeceğinden, bu karinenin aksinin alacaklı davacı tarafından kanıtlanması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.