Aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davada; aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetlerinin sınırlandırıldığı, tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konutun aile konutu özelliğini taşıdığı, getirilen bu sınırlandırmanın, “emredici” nitelikte olduğu, dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamayacağı ve açık rızanın ancak “belirli olan” bir işlem için verilebileceği-
Aile konutunun miras payına mahsuben sağ eşe özgülenmesi istemi-
Borçlunun eşinin aile konutu şerhi konulmuş olan taşınmaza ilişkin yapılan ihalenin feshini -tapu sicilindeki ilgili sıfatıyla- isteyebileceği-
Hak sahibi eşin, aile konutuyla ilgili iradi tasarruflarının TMK'nun 194. maddesi gereği diğer eşin açık rızasına bağlı olup, cebri ihalenin ise bu hükmün dışında olduğu-
Saptanan bu durum karşısında tarafların çalıştıkları tarihten, 890 ada 18 sayılı parselde bulunan dairenin alındığı 10.12.1999 tarihine kadar her birinin ayrı ayrı toplam gelirlerinin hesaplanmasının, eşlerin sosyal statüleri ve mesleki kariyerleri gözetilerek her eşin olağan koşullarda yapabilecekleri giderlerinin saptanmasının, davalı Şeref Akçakaya'nın 743 sayılı TKM.nin 152. (yeni TMK.’nun 186.) maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü de gözönünde tutularak yaptığı giderlerinde kişisel giderlerine eklenmesinin, her eşin toplam giderlerinin, kişisel gelirlerinden ayrı ayrı düşürülmesinin ve böylece her eşin yapabileceği tasarruf miktarının bulunmasının, toplam tasarruf miktarı karşısında, davacının tasarruf oranının belirlenmesinin ve belirlenen bu oranın, davanın açıldığı 04.07.2007 tarihine göre belirlenecek taşınmazın gerçek değeri ile çarpılması sonucu bulunacak miktarın davacının katkı payı alacağı olarak hüküm altına alınmasının gerekeceği-
Aile konutunun hak sahibi tarafından devrine ilişkin tasarruf işlemine rızası gereken eşin, işlemin rızası alınmaksızın yapıldığını, konutun bu vasfını devam ettirmesi şartıyla ve evlilik devam ettiği sürece ileri sürebileceği-
Tapu iptal ve tescil davası nispi harca tabi olup, taşınmazın satış bedeli üzerinden nispi harcın tamamlanması gerektiğinden ve eksik harç tamamlanmadan müteakip işler yapılamayacağından; davacıya süre verilip, eksik peşin nispi harcın tamamlatılması için işlemlerin yürütülmesi gerektiği- Taraflara delilleri sorulup gösterdikleri taktirde toplanıp birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği- 
Eşlerden birinin ölümü halinde, tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa, sağ kalan eşin bunlar üzerinde miras hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceği–
Mülkiyeti davacının eşine ait olan aile konutu üzerine, davalı kooperatif lehine, davacı eşin rızası alınmadan konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin davada kayıt maliki olan davacının eşinin hak ve çıkarlarını etkileyebilecek nitelikte olduğundan davacının eşinin de davaya dahil edilmesi, taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği-
Hayat sigortası ile ilgili ödemenin boşanma dava tarihinden sonra ödenmesi sebebiyle mal rejimi sona erdiğinde henüz dava­lının malvarlığında olmadığından tasfiyeye katılamayacağı- Terditli açılan davaların niteliği gereği ancak isteklerden biri hakkında hüküm kurulabilmekte olup, tek vekalet ücreti takdir edileceği, ancak davacının talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi halinde reddedilen miktar bakımından davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin mümkün olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.