Eşlerden birinin ölümü halinde, tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa, sağ kalan eşin bunlar üzerinde miras hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceği–
Mülkiyeti davacının eşine ait olan aile konutu üzerine, davalı kooperatif lehine, davacı eşin rızası alınmadan konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin davada kayıt maliki olan davacının eşinin hak ve çıkarlarını etkileyebilecek nitelikte olduğundan davacının eşinin de davaya dahil edilmesi, taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği-
Hayat sigortası ile ilgili ödemenin boşanma dava tarihinden sonra ödenmesi sebebiyle mal rejimi sona erdiğinde henüz davalının malvarlığında olmadığından tasfiyeye katılamayacağı- Terditli açılan davaların niteliği gereği ancak isteklerden biri hakkında hüküm kurulabilmekte olup, tek vekalet ücreti takdir edileceği, ancak davacının talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi halinde reddedilen miktar bakımından davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin mümkün olduğu-
Taşınmazın, davacı ve ölen eşin aile konutu olarak birlikte oturdukları konut olup olmadığı hususu çekişmeli olduğuna göre; bu hususun tarafların gösterecekleri deliller çerçevesinde araştırılıp belirlenmesi gerektiği- Davaya konu taşınmazın tapu kaydı getirtilerek kayıt malikinin tespiti, miras bırakan adına kayıtlı ise murisin diğer yasal mirasçılarının da davalı sıfatı ile davaya dahil edilerek, tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve taraflara delil bildirme imkanı tanınması ve bildirildiği takdirde delillerinin toplanarak ulaşılacak sonuç uyarınca tespit isteği hakkında bir hüküm kurulmasının gerektiği-
Aile konutuyla ilgili gerekli şerhin verilmesinin eşler arasındaki mal rejimiyle ilgisinin yok olduğu-
Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin üçüncü fıkrasın , 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı yoktur. Çünkü aynı sonucu tapu müdürlüğüne yapacağı başvuruyla elde etmesi imkan dahilindedir
Davacının ölen eşiyle birlikte yaşadıkları konutun kendisine özgülenmesi talebinin Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanmakta olduğu ve özgülenme görevinin mirasın paylaşımında görevli olan Sulh Hukuk Mahkemesine ait olacağı-
Kooperatif hissesinin devrine yönelik işlemin iptali isteğinin, değer ölçüsüne göre (nispi) harca tabi olduğu, nispi harçlarda karar ve ilam harcının dörtte birinin işlem yapılmadan önce peşin ödeneceği-
683 El atmanın önlenmesi isteğinde asliye hukuk mahkemesi görevli ve göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, taraflarca bu yönde bir itiraz ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlı olduğundan, bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersiz olsa da evliliğin ölüm, boşanma veya iptal kararından biriyle sona ermesi halinde rıza alınmadan yapılan tasarruf işleminin yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.