İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re'sen uygulanması gerekeceği, Hukuk Genel Kurulu'nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 esas sayılı kararında da benimsendiği üzere kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Duruşma tefhim edilen «kısa karar» ile daha sonra tebliğ edilen «gerekçeli karar» arasında çelişki bulunması halinde, temyiz süresinin gerekçeli kararın tebliği ile başlayacağı–
İhalenin bozulması istemlerinin reddi kararlarının kesinleşmesi üzerine, taşınmazın alıcı adına tescili gerekeceği— ..
İflâs satışlarında, satış ilanının ve ihale gününün ayrıca alacaklılara tebliğine gerek bulunmadığı–
Mahkemece, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca duruşma açılarak, iddia ve savunmalar alındıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinden yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK'nun 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri olarak sadece BK'nun 226. maddesinde yazılı nedenler de dahil olmak üzere, satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ve ihaledeki fesat nedenleriyle ihalenin bozulabileceği, bunlara ek olarak gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında; artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, ihalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması hükümlerine yer verildiği - Somut olayda,  mahkemece kabul edilen ihalenin feshi isteminin  açıklanan fesih nedenleri arasında bulunmadığı - İcra müdürü haciz işlemini yaparken haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterli olacağı, böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılacağı, somut ise olayda tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımadığından, haczin kaldırılması istemi 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği ve bu karar sebebiyle ihalenin feshine karar verilmeyeceği - İİK 134
İhaleden itibaren iki yılı aşkın bir süre geçtikten sonra, alıcıdan önce en çok pey süren kişiye teklif edilmesinin, İİK.nun 133. maddesinin amacına aykırı olduğu, taşınmazın normal ihale prosedürü içerisinde, yeniden ihaleye çıkartılmasının gerekeceği-
İhalenin feshi istemi davacının beyan ettiği öğrenme tarihine göre süresinde olduğundan ve satış ilanı da davacıya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemeyeceği- Kendisine satış ilanı tebliğ edilmeyen ilgilinin ihalenin feshini isteme süresinin, öğrenme tarihinden itibaren başlayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.