İcra Hukuk Mahkemesi'nde takdiri kıymete itiraz etmiş olan avukatın icra dosyasına ayrıca vekaletname ibraz etmesine gerek olmadığı-
İİK’nun 133. maddesinde ihale alıcısının ihale bedelini ödememesi durumunda taşınmazın “hemen” satılacağı belirtilmiş olup, her ne kadar burada süre belirtilmemiş ise de tamamlama ihalesindeki amaç daha evvelki satışa hazırlık işlemlerinin yeniden tekrarı engellenerek taşınmazın hızla satılmasını sağlamak olduğu, somut olayda bu zorunluluğa riayet edilmeyerek yaklaşık 7 ay sonra tamamlama ihalesinin yapılmasının sağlanmak istenen amaçla mütenasip olmadığı, ihaleye yeterli katılımın olmadığı, Kanun gereğince taraflara bile satış ilanının tebliğinin zorunlu olmaması nedeni ile aradan uzunca zaman geçmesi de göz önüne alındığında talep ve talibin artmadığı, ihaleye sadece 1 kişinin katıldığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince, ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu şirketin, kıymet takdiri ile satış ilanı tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle, ticaret sicilinde kayıtlı yeni ilan edildiği halde, bu adresi yerine borçlu şirketin eski adresinde yapılan kıymet takdiri ile satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu- İİK'nun 127. maddesi gereğince, satış ilanının borçluya tebliği zorunlu olup, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
İhale alıcısının, önce ipotek bedeli altında satışa muvafakat etmediğini bildirip sonra birinci ihale ile aynı gün ipotek bedeli altında satışa muvafakat etmesi, talebi ve talibi azaltır nitelikte olduğundan ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu şirkete ödeme emri tebliğinin 7201 sayılı TK'nın 21/1. maddesi gereğince ‘" muhatap adresi kapalı olması sebebiyle en yakın komşu/kapıcı/yönetici A. beyden sorulmuş, muhatabın kapalı gittiği beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat ... Mahalle muhtarı imzasına teslim edilmiş, olup 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşu/kapıcı/yöneticiye haber verilmiştir." şeklinde şerh verilerek .......... tarihinde tebliğ edildiği, bu hali ile tebligatın TK'nun 21/1. maddesine aykırı olduğu, her ne kadar şirketin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması gerekmemekte ise de, komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, Dairemiz uygulamalarında TK.nun 21/1. maddesinin tüm koşullarının sıkı bir şekilde uygulanmayacağı belirtilmiş olmakla beraber bunun haber verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağının, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, buna göre haber verilen kişinin isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmemesi sebebiyle anılan tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine açıkça aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğunun anlaşıldığı-
Taşınmazın satışından önce borcunu ödeyerek satışı önleme olanağı olan borçlunun arttırmaya katılmasında bir yararı olamayacağı gibi, katıldığı ihalede ihale bedelini ödemeyerek ihalenin uzamasına neden olabileceği-
Borçlu tarafça, dilekçe ile icra müdürlüğüne başvurarak satışın durdurulması talebinde bulunduğu anlaşıldığından, satış gününden makul süre önce satış öğrenilmiş olduğunun sabit olduğu, bu durumda salt tebliğ işleminin usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshine karar verilemeyeceği-
Satış ilanının usulüne uygun olarak borçluya tebliğ edilmemiş olmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı- Borçlu şirketin, tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle ticaret sicilinde kayıtlı olduğu yere tebligat çıkarılmaksızın, şube adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan satış ilanı tebliğ işleminin, aynı maddenin 4. fıkrası hükmüne aykırı olmakla usulsüz olduğu-
7201 sayılı Kanun'un 35/1. maddesine göre, tebligat yapılabilmesi için muhataba daha önce aynı adreste usulüne uygun olarak tebligat yapılması zorunlu olup; adı geçenin bu adresini değiştirmesi halinde, yeni adresini tebligatı çıkaran mercie bildirmemesi ve ikinci tebligatın gerçekleşmeden geri çevrilmesi halinde 35. maddenin uygulanmasının mümkün olduğu-
Taşınmazın alacaklıya satıldığı anda alacaklı ve borçlu sıfatı birleşeceğinden, 25.01.2012 satış tarihi itibariyle her iki dosyada da taşınmaz üzerindeki hacizlerin kendiliğinden kalkacağı, dolayısıyla şikayetçiye alacağın temlik edildiği 10.07.2012 tarihi itibariyle her iki takip dosyasında da ihaleye konu taşınmaz üzerindeki hacizlerin kalkmış durumda olduğu, bu sebeple şikayetçinin ihalesi yapılan taşınmazın haciz alacaklısı sıfatıyla ihalenin feshini isteme hakkının bulunmadığı, şikayetçinin ihalede pey de sürmemiş olup, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshini talep edebilecek kişilerden olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.