Şikayet dilekçesi kapsamına göre; şikayetçi borçlu vekili, kendisine yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu açıkça ileri sürmediği halde, mahkemece, şikayet dilekçesinde dayanılan vakıaların dışına çıkılarak, kamu düzeniyle ilgili olmayan, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan; "satış ilanının şikayetçi vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi" nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesinin doğru olmadığı- Tebligat yapılacak vekilin o yerde geçici olarak bulunmadığı tebliğ şerhinde belirtildiğinden yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu-
Şikayetçi ihalenin feshine konu 108 ada, 4 parsel sayılı taşınmazın yeni maliki sıfatı ile bu parsele yönelik ihalenin feshini talep edebilir ise de davaya konu diğer 118 ada, 3 parsel, 8 bağımsız bölüm nolu taşınmaz hakkında yapılan ihalenin feshini talep edemeyeceği-
Satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiği hüküm altına alındığından, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekeceği-
Taraflar duruşmaya çağrılmadan, bir başka deyişle taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesinin, Anayasa’nın 36. maddesi ile düzenlenen "iddia ve savunma hakkının kullanmasına imkan tanınması ilkesi"nin doğal bir sonucu olduğu, gerçekten de savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasası’nın 36. maddesi ile HMK.nun 27. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesinin mümkün bulunmadığı, aksi halde savunma hakkının kısıtlanmış sayılacağının, gerek öğreti, gerekse yargısal kararlarda tartışmasız olarak kabul edildiği-
Meskeniyet şikayeti sırasında, İİK. mad. 22 gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesi gerekmediği gibi bu hususun İİK'nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında da yer almadığı-
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen şikayetçinin, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu hususun kamu düzeninden olmadığından, mahkemece re'sen fesih nedeni olarak incelenemeyeceği-
İcra Hukuk Mahkemesi'nde takdiri kıymete itiraz etmiş olan avukatın icra dosyasına ayrıca vekaletname ibraz etmesine gerek olmadığı-
İİK’nun 133. maddesinde ihale alıcısının ihale bedelini ödememesi durumunda taşınmazın “hemen” satılacağı belirtilmiş olup, her ne kadar burada süre belirtilmemiş ise de tamamlama ihalesindeki amaç daha evvelki satışa hazırlık işlemlerinin yeniden tekrarı engellenerek taşınmazın hızla satılmasını sağlamak olduğu, somut olayda bu zorunluluğa riayet edilmeyerek yaklaşık 7 ay sonra tamamlama ihalesinin yapılmasının sağlanmak istenen amaçla mütenasip olmadığı, ihaleye yeterli katılımın olmadığı, Kanun gereğince taraflara bile satış ilanının tebliğinin zorunlu olmaması nedeni ile aradan uzunca zaman geçmesi de göz önüne alındığında talep ve talibin artmadığı, ihaleye sadece 1 kişinin katıldığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince, ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.