Davacının, davalı şirkete ait gemide gemi adamı olarak çalıştığını iddia ederek davalıdan alacağının tahsili için iş bu davayı açtığından, geminin yabancı bayrak taşıdığından D. İş Kanunu hükümlerinin uygulanamayıp, davacının talebi hakkında uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümleneceği anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Gemi bir manevrayı yapmak veya yapmamak suretiyle yahut nizamlara riayetsizlik yüzünden başka bir gemiye yahut gemide bulunan can veya mallara çatma olmaksızın, bir zarar verirse ''Çatma Olmaksızın Zarar'' kısım hükümlerinin tatbik olunacağı- Çatma da TTK'da deniz ticaretine ilişkin hükümler arasında düzenlendiğinden ve Yasa'nın 4. maddesi uyarınca TTK'nın 4. kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflar D.cilik İhtisas Mahkemelerinin görevinde bulunduğundan mahkemece işin esasına girilmek suretiyle bir karar vermek gerektiği-
Yabancı bayrak taşıyan gemide iş akdiyle çalışan davacıya ödenmeyen alacakların tahsili istemi-
Taşınır rehni bulunmadığı halde, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılması durumunda, borçlunun İİK'nun 16. maddesine dayalı olarak şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmasının mümkün olduğu-
İlamın hüküm kısmında talep hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık,şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde gösterilmesi gerekeceği - İlamın infaz edilecek kısmının "hüküm bölümü" olduğu, diğer bir değişle dar yetkili icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleyemeyeceği, ilamın "hüküm bölümü"nün aynen infazı gerekeceği-
Taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davacıya ait geminin onarımının yapıldığı, ancak davalı tarafından gemiye monte edilen şaft sızdırmazlık salmastrasının sızıntı yaptığı, davacı tarafın bu ayıplı ifadan dolayı birbirini takip eden zararlarının oluştuğu, bu nedenle davalıya yönelik hizmetindeki ağır kusuru nedeniyle uğranılan zararların tazminine yönelik açılan dava "deniz alacağı"na ilişkin olduğundan, davanın, "denizcilik ihtisas mahkemesi"nde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği-
D.cilik İhtisas Mahkemesi kurulmayan yerlerde deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara 1 numaralı ticaret mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu – Davaya bakmakla görevlendirilen 1 numaralı ticaret mahkemesinin, görevlendirilme tarihinden önce açılmış bulunan davalara bakması ve aynı yerde bulunan diğer Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılmış davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya, görevsizlik ya da gönderme kararıyla 1 numaralı ticaret mahkemesine gönderilmesinin yasal olarak olanaklı olmadığı-
İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilince temyiz isteminde bulunulan hususlar yerel mahkemece İİK'nun 266. maddesi hükmü uyarınca verilmiş karara ilişkin olup, bu neviden kararlar, İİK'nun 265. maddesinde temyiz yoluna başvurulabileceği belirtilen ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilmiş kararlardan olmadığından temyizi kabil olmadığından, temyiz isteminde bulunan ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerektiği-
Daha önce temerrüde düşmemiş borçlu, alacaklının yapmış olduğu takip ile temerrüde düşeceği, bu nedenle borçlunun yapmış olduğu ödeme, takip tarihinden sonra olduğu için alacaklı yapılan ödemeyi öncelikle faiz alacağından mahsup edebileceği-
İhtiyati haciz talebinde bulunan tarafından gemi kiralama sözleşmesi ibraz edilerek ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, bu tür sözleşmelerin 6102 sayılı yeni TTK'nın “D. Ticareti Sözleşmeleri” başlıklı 1119 vd. maddelerinde düzenlendiği, uyuşmazlığın, denizcilik ihtisas mahkemesinin görevine girdiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.