Tapusu koca adına çıkarılmış olan dairenin satış bedelinin aralarındaki anlaşma uyarınca karı-koca tarafından birlikte ödenmesi halinde, kadının tapu kaydının 1/2 oranında iptali ile kendi adına tescilini isteyemeyip, sadece tazminat isteyebileceği-
Dava ve takip konusu alacak faturaya dayalı olup likit (bilinebilir,belirlebilir) olduğundan İİK'nın 67/2 maddesi gereğince davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde bu istemin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Munzam zarar davalarında alacaklının kanıtlama yükümlülüğünün çok sıkı kurallara bağlanmaması gerekeceği, yaşayan hayatın gerçekleri ve deneyimlerinin zorunlu kıldığı herkesçe bilinen normal durumlar ile fiili karinelerin isbat hukuku açısından alacaklı yararına değerlendirilmesi, bunların aksini iddia eden borçluya kanıtlama yükünün düştüğünün kabul edilmesi gerekeceği, enflasyonist ekonominin getirdiği olumsuz etki ve sonuçların herkesin az veya çok bildiği, en önemlisi, gerekli olduğu takdirde bilinebilmesinin kolayca gerçekleştirilebileceği ve mahkemelerinde bilgisi altında olan vakıalar olarak kabulünün gerekeceği, yasal deyimi ile “maruf ve meşhur” vakıalar olduğu ve bunların kanıtlanmasına gerek olmadığı-
Davalı müteahhitten ev satın aldığını, bedelini ödediğini ancak dairenin bir başkasına satılıp devrininde gerçekleştiğini, bu nedenle aralarındaki sözleşmenin imkansız hale geldiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin tahsile-
Tavzih yoluna başvurabilmek için hükmün kesinleşmesini beklemeye gerek olmadığı, kesinleşmemiş olan kararlar hakkında da hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar tavzih istenebileceği; fakat tavzih talebinde bulunulmakla temyiz süresi durdurulamayacağı, ilamın icraya konmasından sonra da, ilam tamamen icra edilinceye kadar hükmün tavzihinin istenilmesi mümkün olduğu - İcra Müdürünün hükmü yorumlamak (tavzih etmek) yetkisinin olmadığı, ancak o hükmü vermiş olan mahkemece tavzih edilebileceği - Hakimin tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemeyeceği - Tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hükmün sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği-
Davanın, tasarrufun iptali talebine ilişkin olup, davanın niteliğine göre borç miktarının ya da iptali talep edilen tasarrufa konu malın değerinden hangisi az ise ona göre harç alınması gerekeceği-
Aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı bulunduğu- Mahkemece, öncelikle davacı tarafa aciz belgesi sunması konusunda süre verilmesi, sunulmadığı takdirde, adı geçen borçlunun belirtilen taşınmazları ve malvarlığı üzerinde gerektiğinde keşifte yapılarak yapılacak kıymet takdirlerine göre taşınmazların değerleri belirlenerek borçlunun aciz halinin var olup olmadığı net olarak ortaya konulduktan sonra, varlığı halinde dava şartının gerçekleştiği düşünülerek işin esasına girilmek suretiyle tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi, aksi durumda ön koşul yokluğu değerlendirilerek karar verilmesi gerekeceği-
23.11.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 sayılı Yasanın 29. maddesi ile Borçlar Kanunu'nun 83. maddesine bir fıkra eklenerek, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceğinin kabul edildiği, aynı Yasanın geçici 1. maddesine göre bu Kanunun 29. ve 30. maddesinin, yürürlük tarihinden önceki tarihli ilişkilerden doğan ve halen görülmekte olan davalarda uygulanamayacağı-
Mahkemece bilirkişi heyeti 2. ek raporun hükme esas alınarak raporda belirtildiği şekilde yüklenici tarafından 39 nolu hakedişten sonraki dönemde tesisat işleri adı altında imalat yapmadığından tesisat işleri talebinin reddi gerektiği değerlendirilmiş olup, ancak davalı-karşı davacı yüklenici tarafından 39 nolu hakediş düzenlendikten sonra ... tarihinde alınan ... D.İş sayılı tespit dosyasında bilirkişi tarafından 40 nolu hakediş olarak hesaplama yapıldığı belirtilerek yapılan imalatlar tespit edilmiş olup, bu imalatların arasında elektrik ve tesisat işlerinin yer aldığının görüldüğü- Davacı-karşı davalı kooperatife bu tespit raporu tebliğ edilmiş olup,, davacı-karşı davalı tarafça rapora, işlerin yapılmadığı yönünden itiraz edilmemiş olduğu- Yine bozmadan önce yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuna da bu imalatlar yönünden itiraz edilmemiş olduğu; bu durumda elektrik ve tesisat işlerinin ... D.iş dosyası ile tespit edilip 39 nolu hakedişe girmeyen kısımlarının yapıldığının kabulünün gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.