Üzerinde zorunlu olmayan ipotek bulunan taşınmazlar için haczedilmezlik şikayetinde bulunulamayacağı-
İİK'nun 4. maddesi gereğince; takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümleneceği, bu hususun, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu- Kesin yetki kuralının, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği, bu durumda, Dairemizin ilâmı maddi hataya dayalı olup, mahkemece bozmaya uyulmasının, borçlu lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engelleyeceği, ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
İlk Derece Mahkemesi tarafından harçtan muaf olan davalı TMSF'nin harçtan muaf olduğu gözetilmeden peşin harcın mahsubu ile harç masraflarının davalı TMSF'ye yükletilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususun gözden kaçırılması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için orada bizzat oturması gerekmediği; başka evi veya evleri olmasında haciz edilen taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunmaya engel olmadığı, bu nedenle borçlunun yurt dışında oturuyor olması meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkını ortadan kaldırmadığı-
Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği; haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
Takipte şikayetçinin taraf olmadığı, davacının borçlunun eşi olduğu, takipte taraf olmayan eşin meskeniyet (aile konutu) haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağının yerleşik kararlar ile kabul edildiği, TMK 194. maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddenin icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermenin icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırı olduğu, şikayetin şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlı olduğu gerekçesiyle şikayet eden-3. şahsın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun meskeniyet şikayetini (İİK. mad 82/I-12) haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde yapabileceği- Meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmaza ilişkin haczin borçluya 103 davetiyesi ile tebiğ edilmesine ve bu tebligatın usulsüz olduğuna dair 7 gün içinde şikayet de bulunulmadığına göre tebliğden itibaren 7 gün içinde yapılamayan meskeniyet şikayetinin de süre yönünden reddedilmesi gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayetinin konusu olan taşınmazlara doğrudan icra dosyasından yazılan haciz talimatı üzerine haciz tatbik edildiği, buna göre haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesi ve borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığının araştırılması esas icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi tarafından bizzat yapılması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.