Boşanma-Ziynet Alacağı
Davalı davaya konu bonoda aval veren konumunda olup zamanaşımına uğramış bonodan dolayı avalistin hukuki sorumluluğu bulunmadığından, avalist davalı hakkındaki davanın bu nedenle reddi gerekeceği-
Taraflar arasındaki tazminat davasında, davalı gecikme tazminatı alacağına mahsuben bono verdiğini savunmuş ise de bahsi geçen bononun gecikme tazminatına karşılık olarak verildiğini diğer delillerle kanıtlayamamış, ancak davalının cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığından, bononun gecikme tazminatına karşılık olarak verilip verilmediğinin ispatı yönünde davalının davacıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatarak, sonucuna göre bir hükme varılması gerekeceği-
Davalı işveren yıllık izin kullandırdığını veya kullandırmasa dahi yıllık izin ücretini davacı işçisine ödediğini yazılı delille ispat yükü altında olmasına karşın, ispata yarayacak herhangi bir belge ibraz etmemiş; delil bildirmemiş, herhangi bir delil listesi de vermemiş; yine herhangi bir şekilde "sair deliller" şeklinde bir delil bildirimi de olmamış; dolayısıyla yemin deliline dayandığını kabule olanak verecek bir olguyu ortaya koymamış olduğu-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali ve tahliye davasında taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından ve davalı kiracı kira ilişkisine karşı çıktığına göre, bu durumda kural olarak kira ilişkisinin varlığını ve kira miktarını davacının kanıtlaması gerektiği (TMK. 6), yıllık kira miktarına göre bu iddianın tanıkla kanıtlanması mümkün olmadığından yemin deliline de dayanan davacıya bu hakkı hatırlatılarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Yargılamanın son celsesinde tahkikatın bittiği tefhim edilip sözlü yargılama için gün ve saat tayin edilmeden hüküm verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece, HMK. 186 vd. gereğince sözlü yargılama için gün tayin edilip taraflara tebliğ edilerek ve sözlü yargılamada taraflara son sözleri sorularak hükmün açıklanması gerektiği- Davacının tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olmasının hatalı olduğu-
Takibe konu senetlerden 51.500,00 TL bedelli senedin “teminat senedi” olduğu iddiası ispat edilmediği, davalıya bu konuda yemin de teklif edilmediği, takip sonrası davalıya kısmi ödeme yapmışsa da davacının takibe konu senetler nedeniyle davalıya “borçlu olduğunun kabulüne” dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-
Kızın annesine karşı açtığı davada yazılı delil başlangıcı bulunmasına gerek olmaksızın, tanık dinletilebileceği- Mahkemece, karşı yanın açıkça itiraz etmediği veya yemin edeceğini bildirdiği durumlarda, dilekçede dayanılmamış olsa dahi, yemin teklifinde bulunulabileceği hususunun gözden kaçırılmasının hatalı olduğu-
Davalı-karşı davacının, ziynetlere ilişkin talebi yönünden delil listesinde açıkça "yemin" deliline de dayandığı, bu durumda davalı-davacıya, hasmına yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile ziynetlere ilişkin talebin reddinin doğru olmadığı-
Tazminat davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.