634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesinde sayılan durumlar dışında apartman yöneticisinin aktif ve pasif husumet ehliyeti bulunmadığı–
Davada temsil ve husumet sorununun çözülebilmesi için münfesih olduğu bildirilen şirketin öncelikle tasfiye sürecine tabi tutulup tutulmadığı, tasfiye memuru atanıp atamadığı, tasfiyenin tamamlanıp tamamlanmadığı, tasfiyenin tamamlanmasını müteakip sicilden terkin edilip edilmediği araştırılması gerektiği- Araştırma sonucu tasfiye süreci başlamamış ise, şirketin faal olduğu kabul edilerek temsile yetkili kişi; tasfiye süreci başlamış ise temsile yetkili tasfiye memuru belirlenerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
İstihkak davası (iddiası) dışında, takibin tarafı olmayan üçüncü kişilerin, -kural olarak- takibe yönelik şikâyette bulunamayacakları–
3561 Sayılı Kanun'un 2. ve Türk Medeni Kanunu'nun 427. maddesi hükümleri uyarınca kayyım tayin edilen İstanbul Defterdarı gaibi temsil ettiğinden aleyhine açılan davanın da görülmesinin gerekeceği-
Şikayetçi idarenin, 2886 s. Devlet İhale Kanunu ve 4734 s. Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, bu işlemin iptali için idarenin icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurabileceği-
Kural olarak ibra edilmeme kararına bağlı olarak açılmış bir sorumluluk davasının mevcut olması halinde, yöneticiler hakkında verilen ibra edilmeme kararının, açılmış sorumluluk davasında değerlendirilecek olmasının mümkün bulunması nedeniyle,yöneticilerin hemen ibra edilmeme kararının iptali davasını açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı, 27.08.2014 tarihli genel kurulda alınan o tarihte yönetim kurulu üyesi olan davacının ibra edilmemesine ilişkin olarak davanın 31.10.2014 tarihinde açılmış bulunmasına genel kurul tarihi ile dava tarihi arasında Dairemiz uygulamaları ile kabul edilen sorumluluk davası açılması için gereken makul bir sürenin geçmemiş bulunduğu-
Davaya konu edilen kira sözleşmesi incelendiğinde, kiracı olarak, sözleşmenin ön yüzüne adı geçen şirketin adının yazıldığının, ikinci sayfadaki imza kısmının ise anılan şirketin kaşesi üzerine tek imza atılmak suretiyle imzalandığının anlaşıldığı, bu durumda kiracının şirket olduğunun kabulü gerekeceği, dava ise başka bir kişi tarafından kendi nam ve hesabına açılmış olup, kiracı olmadığı anlaşılan davacının kendi adına kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsilini istemesinde aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-
Kat malikleri kurulu kararı ile yetki verilmiş ise, yöneticinin sadece 634 Sayılı Yasa hükmünden kaynaklanan davaları açabileceği, yüklenicinin yapımını yüklendiği inşaattaki ayıplı ve eksik işlerin giderilmesi için yüklenici hakkında dava açılmasını sağlamak amacıyla görevlendirilen yönetici ya da yönetim kuruluna kat maliklerinin temsil yetkisi vermiş sayılacaklarının kabulüne hukuksal olanak olmadığı, site yönetiminin veya yönetim adına dava açan yöneticinin bu davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, bu şekilde açılan bir davada, yöneticinin aynı apartmanda kat maliki bulunması halinde, çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesinden hareketle, eksik ve ayıplı işlerden doğan zarardan yöneticinin apartmandaki payı oranında dava hakkının bulunduğunun kabulü gerektiğinden dava açan sitesi yöneticisi Z. B.’in, kat maliklerinden olup olmadığı, kat maliklerinden ise, bağımsız bölümü arsa sahibinden mi satın aldığı, arsa sahibinden kaynaklı edinmiş ise yükleniciye karşı talebi yönünden arsa sahibinden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı hakları ayrıca temlik alıp almadığı üzerinde durularak, oluşacak sonuca göre talep hakkının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı da tespit edilerek bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.