Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekeceği, bir kişinin belli bir davada davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanının, Yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def'i de olmadığı, davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re'sen nazara alınması gerekli hukuki bir durum olduğu-
Davacı 3. kişi vekili dava dilekçesinde hangi tarihli hacze ilişkin olarak eldeki davayı açtığını açıkça belirtmediğinden, mahkemece, 6100 sayılı HMK'nin “Hakimin Davayı A.latma Ödevi” başlıklı 31. maddesi uyarınca, davacının talebi açıklattırılarak, hangi tarihli haczin dava konusu edildiğinin netleştirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dosyada bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davaya konu alacağın Akbank T.A.Ş.tarafından davacı Girişim Varlık Yönetim T.A.Ş.ye temlik edilmiş olduğu ve böylece davada Akbank A.Ş.nin taraf sıfatının kalmadığı, onun yerine davacı olarak Girişim Varlık Yönetimi A.Ş.nin geçtiği-
Alacağın temlik edilmesi halinde, takip konusu alacak üzerindeki tasarruf yetkisinin, alacağı temlik almış olan yeni alacaklıya geçmiş olacağı–
Menkul ihalelerinde de, ihalenin feshini isteyebilecek olan kişilerin sınırlı olarak belirtilmiş olduğu- İhalenin feshini isteyebilecek olan “satış isteyen alacaklı” tabirinin, ”satış dosyasındaki aynı menkule haciz uygulatan ve kendi dosyasından satış isteyen alacaklı”yı ifade ettiği-
Şikayetçinin, iflas masasına alacak kaydı yaptırmasının, iflâs idaresince, ayrıca yetki verilmedikçe tek başına, kendisine İİK'nun 134. maddesinde belirtilen dava açma hakkı kazandırmayacağı-
Takibe konu taşınmaz hakkında açılan tasarrufun iptali davasında yer alsa da, icra takibinin tarafı olmadığı görülen şikayetçinin takibin iptalini talep etmekte aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-
Taraflar arasında düzenlenen 18.10.2004 tarihli sözleşmenin, fatura içeriğinin kesinleşmesi ve faturanın taraf defterlerine kaydedilmiş olması nedenleriyle değiştiğinin kabulü ile davalı şirket tarafından düzenlenen 8.4.2005 tarihli fatura içeriğindeki gibi 3016 müşteri ve 25 Euro kişi başı ücretten hesaplama yapılarak; davacı tarafın ödediği belirlenen avanstan davalı şirketçe ödenen miktar düşülmek suretiyle sonucuna göre bir karar vermek ve varsa davacının alacağının tahsiline hükmedilmesinin gerekeceği-
Dain-i mürtehin tarafından verilen muvafakat davanın her aşamasında tamamlanabilen dava şartı olup, rehin hakkı sahipleri tarafından rehnin devam etmediği bildirildiğinden menfaati kalmayan rehin hakkı sahiplerinin davaya muvafakatinin aranmasına gerek olmadığı, bu durumda mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Köylünün, ortaklaşa kullandığı köy meydanı, yol, genel harman yeri, genel su kanalı gibi yerlere elatılması halinde köyde oturan ve yararlanan herkesin elatmanın önlenmesi davasını açmasında hukuki yararın bulunacağı–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.