Sosyal güvenlik destek primine ilişkin 5510 sayılı Kanunun 30/3-a ve geçiş hükümleri içeren geçici 14. maddesi ile zorunlu sigortalılık işlemleri ile ilgili 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan, bu davaların özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmelerinin zorunlu olduğu- Hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde mahkemece kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği-
Mirasbırakanın okur-yazar olduğunun tarafların da kabulünde olduğu, ancak mirasbırakanın, imza atmakta kullandığı sol elinin rahatsız olması nedeniyle okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunu seçtiği ve vasiyetnameyi sağ elinin baş parmağını bastırmak suretiyle imzaladığı, ne var ki, vasiyetnameye katılan tanıkların, mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını vasiyetnameye yazdırmadığı, buna göre, yasada gösterilen şekle uygun olarak düzenlenmemiş olan vasiyetnamenin bu gerekçe ile iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
Somut olayda, davacı baba ... ile davalı annenin ... 15.10.1991 tarihinde evlendikleri ve 13.06.2013 tarihinde boşanma davasının açıldığı ve halen derdest olduğu- Davalı ...'ın 02.04.1998 tarihinde evlilik birliği içinde doğduğu, boşanma dava dosyasında davalı annenin başka bir erkek ile gezdiğinin görüldüğüne dair tanık beyanı olduğu- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ise bozma ilamında kadının güven sarsıcı hareketlerinin 2004 yılına ait olduğu saptaması yapılmış, incelemeye konu dosyada ise her iki taraf tanıkları, davalının başka birisi ile birlikteliği ve çocuğun davacıdan olup olmadığı hususunda farklı beyanlarda bulundukları- Nitekim dava dilekçesinde de annenin evlilik birliği içindeki hal ve hareketlerinden şüphe duyularak eldeki davanın açıldığı, davadan önce oluşan şüphenin giderilmesi açısından DNA testi türü bir inceleme yapılmadığı ve söylem sonucu oluşan şüphenin bilimsel doğruluğa varacak şekilde bir adım öteye geçmediği yani şüphe olarak varlığını sürdürdüğü- Soybağının reddi davası yönünden hakdüşürücü süreyi düzenleyen 289.maddeki sürenin başlangıcı mahiyetindeki "öğrenme" olgusunun gerçekleşmediğinin anlaşıldığı- Davanın hakdüşürücü süreden reddinin doğru olmadığı-
Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar, kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakimin, taleple bağlı kalmayarak re'sen de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve diğer kayıtlarla çelişki yaratmayacak şekilde karar vermek durumunda olduğu-
22. HD. 08.11.2018 T. E: 2017/16164, K: 23898-
Şikayetçi borçlunun şikayet dilekçesinde tanık deliline dayandığı anlaşıldığından, belirttiği tanıkların isimlerini bildirmesi için kesin süre verilerek tanıklarını bildirdiği takdirde dinlenerek fesat iddiası konusunda bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik incelemeyle ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
3. HD. 24.10.2018 T. E: 3645, K: 10506-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Davalı vekilinin tapu iptali ve tescil hükmüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan taraflar yararına bozulmasına karar veridiği-
Ölünceye kadar bakma sözleşmesine aykırılık hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, davalının, davacıya karşı bakım borcunu yerine getirmediğinden söz edilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.