Köy içindeki boş arsaların malikinin MK. 715 uyarınca - Hazine olduğu-
Dava, imar ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil istemi- Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, sadece hava fotoğrafları dosyaya getirtilerek bilirkişi tarafından dava konusu yer harita üzerinde işaretlenmekle yetinilerek dava konusu edilen bölümün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmadan tek kişilik ziraat ve tek kişilik jeoloji bilirkişi raporu ile yetinilmesi ve eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin hatalı olduğu-
7. HD. 20.04.2016 T. E: 14363, K: 8705-
Davalının alacağı bonoya müstenit olduğuna göre, davacının söz konusu bono ile borçlu olmadığı iddiasını ancak yazılı delile isbatının gerekeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi uyarınca uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekeceği-
Davacının barışmadan sonra da sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarını sürdürdüğüne ilişkin tanık beyanı davalı kadından duyuma dayalı olup, bu konuda başkaca bir delil olmadığından; kusur belirlemesine esas alınmaması gerekeceği-
22. HD. 19.02.2019 T. E: 2018/2995, K: 3708-
Dava konusu taşınmazda kayıt maliki M. Cinci’nin 1981 yılında ölmesi, taşınmazın öncesi itibariyle yapılan pay satışları, imar uygulamasının zilyetliği kesmeyeceği gözetilerek 17.03.1981 ölüm tarihinden 23.02.2009 dava tarihine kadar yasada yazılı 20 yıllık sürenin geçmesi sebebiyle maddede yazılı diğer kazanma koşullarının ispat edilmesi halinde tapu kaydının hukuki değerini yitirmesinin mümkün olduğu, bu bakımdan davacı lehine diğer kazanma koşullarının dava tarihine kadar gerçekleşip gerçekleşmediğinin önem kazandığı, mahkemece bu bakımdan yapılan inceleme ve araştırmanın yeterli olmadığı-
Davalı koca yanında davalı kadının da boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olduğu, kocanın davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları oluştuğundan bahisle davalı-davacı kocanın boşanma davasının kabulüne karar verileceği-
Çekişmeli taşınmazda tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi veya fiili kullanma biçiminin oluşmadığı, hatta taşınmazda davacının kullandığı ve kullanabileceği bir yerin bulunmadığı, taşınmazın tümünün davalı tarafından kullanıldığı anlaşıldığından davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.