Davalının alacağı bonoya müstenit olduğuna göre, davacının söz konusu bono ile borçlu olmadığı iddiasını ancak yazılı delile isbatının gerekeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi uyarınca uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekeceği-
Davacının barışmadan sonra da sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarını sürdürdüğüne ilişkin tanık beyanı davalı kadından duyuma dayalı olup, bu konuda başkaca bir delil olmadığından; kusur belirlemesine esas alınmaması gerekeceği-
22. HD. 19.02.2019 T. E: 2018/2995, K: 3708-
Dava konusu taşınmazda kayıt maliki M. Cinci’nin 1981 yılında ölmesi, taşınmazın öncesi itibariyle yapılan pay satışları, imar uygulamasının zilyetliği kesmeyeceği gözetilerek 17.03.1981 ölüm tarihinden 23.02.2009 dava tarihine kadar yasada yazılı 20 yıllık sürenin geçmesi sebebiyle maddede yazılı diğer kazanma koşullarının ispat edilmesi halinde tapu kaydının hukuki değerini yitirmesinin mümkün olduğu, bu bakımdan davacı lehine diğer kazanma koşullarının dava tarihine kadar gerçekleşip gerçekleşmediğinin önem kazandığı, mahkemece bu bakımdan yapılan inceleme ve araştırmanın yeterli olmadığı-
Davalı koca yanında davalı kadının da boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olduğu, kocanın davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları oluştuğundan bahisle davalı-davacı kocanın boşanma davasının kabulüne karar verileceği-
Çekişmeli taşınmazda tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi veya fiili kullanma biçiminin oluşmadığı, hatta taşınmazda davacının kullandığı ve kullanabileceği bir yerin bulunmadığı, taşınmazın tümünün davalı tarafından kullanıldığı anlaşıldığından davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, öncelikle dava konusu mahcuzlara ait olduğu ileri sürülen fatura ve serbest meslek makbuzu ile ilgili olarak, düzenleyen şirket ve kişiden dip koçanlarının istenmesi, daha sonra borçlu şirkete ait ticari defterler üzerinde araştırma yapılarak mahcuzlara ilişkin kayıt olup olmadığı, ...... olarak kayıtlı olup olmadığı, incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı, sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususları da nazara alınarak araştırılması; bu araştırma sonucu elde edilecek bilgi ve belgelerin dosyada bulunan diğer deliller ile birlikte değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Çocuğun bedeni, fikri ve ruhi gelişimi gözetilerek, yüksek yararına en uygun çözümün bulunması gerektiği ve bu hususta hakimin taraflarca ortaya konulan delillerle bağlı olmayıp, re'sen araştırma yapma yetkisine sahip olduğu-Tanık beyanları, velayet hakkına sahip olan annenin, velayete ilişkin sorumluluğunu yerine getirmediğini, bu görevini ihmal ettiğini kesin olarak gösterir nitelikte değil ise de; annenin bu görevini beklenen ölçüler içinde yerine getirdiğini ve çocuğa gerekli özeni gösterdiğini söyleyebilme olanağı da bulunmadığından; mahkemece 4787 s. K. mad. 5 uyarınca; nezdinde görevli uzmanlar varsa bu uzmanlardan, yoksa diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görevli pedagog, psikolog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlarından yararlanılarak; bu uzmanların çocukla ve her iki ebeveynle yüzyüze görüşmeleri suretiyle, çocuğun yüksek yararının ebeveynlerinden hangisinin yanı olduğu konusunda ayrıntılı rapor alınarak çocuğun velayeti hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
7. HD. 17.12.2015 T. E: 41177, K: 25652-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.