Trafik kazasından kaynaklanan kalıcı iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Davacı-karşı davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği ve eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-karşı davacı kadının da eşini tırnaklamak suretiyle fiziksel şiddete yönelik davranışlarda bulunduğu anlaşıldığından, taraflara yüklenen diğer kusurlu davranışlara ilişkin dinlenen tanık beyanları Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmının ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre de davacı-karşı davalı erkek ağır kusurlu olup, tarafların boşanma davalarının kabulünün bu bakımdan sonucu itibarıyla doğru olduğu- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın çok olduğu-
İhalenin yapıldığı gün borçlunun icra dosyasının fotokopisini almış olması ve bu şekilde satışı öğrenmiş olmasının yeterli kabul edilmesi, borçluya satış ilanının tebliğini düzenleyen yasa koyucunun amacına uygun olmadığı-
22. HD. 23.10.2018 T. E: 2017/14534, K: 22902-
Mahkemece davacı-davalı kadına yüklenen ve tanık beyanında geçen güven sarsıcı davranışın, davanın açılmasından sonraki tarihte gerçekleştiği beyan edildiğine göre kusur belirlemesinde hükme esas alınamayacağı- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı-
Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- İhalenin feshi isteminin yasal hasmının alacaklı ve ihale alıcısı olduğu ancak takibin diğer borçlusuna karşı açılan davanın pasif husumet ehliyet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
743 sayılı TKM'nin yürürlükte olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekeceği-
Davacı-davalı kocanın bir başka kadınla ilişkisinin olduğunun, tanıklarca ifade edildiği, tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini, başka bir deyişle gerçeği söylemediklerini kabule yeterli delil ve olgunun olmadığı, davalı-davacı kadının tanıklarından S.’in beyanının diğer tanıklarca doğrulanmamış olmasının, bu tanığın beyanını çürütmeyeceği, kaldı ki, diğer tanıkların S.’in ifade ettiği olaya değil başka olaya tanıklık ettikleri, S. dışındaki tanıkların beyanlarının görgüye dayanmıyor olmasının da, S.’in ifade ettiği olayın vukuu bulmadığı anlamına gelmeyeceği, davacı-davalı kocanın bir başka kadınla ilişkisinin ispatlandığı, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında davalı-davacının dava açmakta haklı olduğu-
Muvazaa nedenine dayanan sıra cetveline itiraz davalarında isbat yükünün davalı-alacaklıda olduğu, davalı-alacaklının alacağının varlığını «takipten önce düzenlenmiş, usulüne uygun ve birbirini doğrulayan belgelerle» kanıtlaması gerekeceği—

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.