Erkeğin tanık olarak bildirdiği tarafların ortak çocuklarının beyanları, evliliğin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan, yer ve zaman unsuru içermeyen, sebep ve saiki açıklanmayan soyut izahlardan ibaret olup ispatlanamayan "eşine hakaret etme" vakıasının kadına kusur olarak yüklenilmesinin doğru olmadığı- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun miktara hükmedilmesi gerektiği-
Karşılıklı Boşanma
Tedbir nafakası talebine ilişkin açılan davada, davacı tanıklarının beyanlarına göre davalının davacıya hakaret içeren sözler söylediği, davacıyı istemediği anlaşıldığından, davacının ayrı yaşamada haklı olduğu- Müşterek çocuğa fiilen bakan ana veya baba, ayrı yaşamda haklı olsun olmasın diğer eşten TMK mad. 197/son, 327 ve 329 gereğince çocuk adına nafaka isteyebileceği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı eş ve müşterek çocuğun ihtiyaçları,göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir nafaka takdir edilmesi ve hüküm altına alınması gerektiği- 
2. HD. 28.05.2018 T. E: 2016/19023, K: 6819-
2. HD. 07.06.2018 T. E: 2016/20034, K: 7499-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu-
Davacının, elektrik çarpması nedeni ile maluliyetinin bulunmaması ve öğrenci olması gerekçesi ile "maddi tazminat talebinin reddi gerektiği" gerekçede vurgulandığı halde, hüküm kısmında "davacı lehine 400TL maddi tazminata" karar verilmesinin gerekçeyle hüküm arasında çelişki oluşturduğu-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına göre, mah-kemece MK. 4’deki hakkaniyet ilkesi de gözönünde bulundurularak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekeceği–
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığı ve boşanmaya yol açan olaylarda davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu nedenle davacı kadın yararına hükmedilen manevi tazminatın az olduğu-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, nafakanın ilk hüküm tarihinden bu yana her yıl düzenli olarak artırılmış olması, davacı annenin çalışıyor olması, annenin de çocuğun bakım ve eğitim masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunduğu gözetildiğinde; takdir edilen artırım oranın fazla olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.