Sanığın on beş yaşından küçük mağdureyi evlenmek amacıyla rızasıyla kaçırıp yakın başka bir ildeki akrabalarının evine götürerek orada bir müddet alıkoyduğu uyuşmazlıkta, mağdurenin rızası hukuken üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakka dair olmadığından hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilemeyeceği ve on beş yaşından küçük mağdurenin rızasıyla bile gerçekleşmiş olsa bu eylemin TCK. mad. 109/1,109/3-f, 109/5'de düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturacağı-
İcra ve İflas Kanununun 353/1 inci maddesi uyarınca, itiraz üzerine verilen kararın kesin olması nedeniyle, itiraz merciinin kararından soNRa verilen kararların yok hükmünde olduğu-
İcra ceza mahkemelerinin asliye ceza mahkemesine denk olduğunun kabul edildiği, ayrıca İİK'nun 353/1. maddesindeki tek icra ceza mahkemesi olan yerlerde o icra ceza mahkemesince verilen disiplin hapsi ve tazyik hapsine ilişkin kararlara karşı aynı yerde bulunan asliye ceza mahkemesinin itiraz mercii olarak kabul edilmesinin de bu durumun bir göstergesi olduğu- İcra Ceza Mahkemesince verilen kararda, istinaf kanun yolunun açık olduğu belirtilmiş ise de; bu durumun kararın tabi olduğu itiraz kanun yolunu değiştirmeyeceği-
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "İtiraz usulü ve inceleme mercileri" başlıklı 268 inci maddesinde kararma itiraz edilecek mahkemeler arasında icra mahkemesi gösterilmemiş olup, İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, icra mahkemesince verilen itiraza tabi kararlara itirazın yedi gün içerisinde yapılması gerekmekte olup, anılan maddede ilk incelemenin icra mahkemesince yerine getirileceğine ilişkin bir düzenlemenin de bulunmadığı-
Hacizde İİK m. 97 ve 99 uygulanmasına yönelik şikayet taleplerine ilişkin verilen ilk derece mahkemesi kararlarında istinaf ve temyiz yolu açık olduğu- İcra müdürlüğünce haczin İİK m. 97 uyarınca yapılmasına karar verilip, prosedür gereği dosyanın icra mahkemesine, takibin devamı ya da durdurulması konusunda bir karar verilmesi için gönderildiğinde, icra mahkemesince yapılacak değerlendirmede, haczin İİK m. 99 uyarınca yapılmış olduğu sonucuna ulaşılması halinde, icra müdürlüğünün talebinin reddi ile İİK. m. 99 uyarınca işlem yapılması için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği-
Kanun koyucunun ihtiyati tedbire ilişkin kanun yollarına ilişkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir şekilde yapması, HMK'nın 395. ve 396. maddelerinde  bilinçli şekilde aynı Kanun'un 394/5. fıkrasına atıf yapmaması karşısında, Mahkemenin  600.000 TL teminat yatırılması halinde şirket hisseleri üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik ara kararına karşı, kanun yolu, dolayısıyla istinaf yolu kapalı bulunduğundan davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin dilekçesinin "itiraz dilekçesi" olarak dikkate alınması ve bu taleple ilgili mahkemece olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
HMK m. 46'a dayalı tazminat istemi- Usul kurallarının derhal yürürlüğe girmesi ilkesi ve 6545 sayılı Kanun ile eklenen CMK 141/3.madde ve fıkrası ile 142/2 maddelerindeki düzenlemeler uyarınca ağır ceza mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu-
Çek hesabının sahibi şirketin temsilcisi olarak çeki imzalayan ve çek hesabının sahibi olmayan sanık hakkında, çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına ilişkin bir karar verilemeyeceği-
Kambiyo vasfına haiz olmadığından bahisle açılan menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebin HMK'nun 394. maddesi uyarınca; taraflar duruşmaya çağrılıp, itiraz edilen tedbir kararına karşı gerekli incelemenin yapılması gerektiği, düzenlemenin emredici nitelikte olduğu anlaşılmakla; istinaf talebinin bu açıdan kabulünün gerektiği-
12. HD. 26.09.2023 T. E: 4114, K: 5334

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor