Şikayetçi tarafından, aynı sanıklar hakkında “alacaklısını zarar uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçu” ndan dolayı daha önce açılmış davanın bulunduğunun anlaşılması halinde, icra mahkemesince “şikayetçinin şikayet hakkının –İİK.’nun 347 ve 349/5. maddeleri gereğince- düşürülmesine” değil davanın “CMK.’nun 223/7. fıkrası gereğince reddine” şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Atılı suçun niteliğine göre “taşınmazların borçlu adına kayıtlı olmadığı” gerekçesiyle “haczin kaldırılmasına” karar verilmesini takiben şikayette bulunulduğundan, şikayet süresinin geçirildiğinden söz edilemeyeceği; alacaklının güvende olduğunu düşündüğü alacağının, borçlu sanığın başka borçları nedeniyle tehlike altında bulunduğu endişesini taşıması halinde, yargılamaya devam edilerek, gerekli kararın verilmesi icab edeceği-
Müşteki vekilinin, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesine verdiği 28/07/2008 havale tarihli yazılı beyanının içeriği itibariyle şikayete konu eylemlerin işlendiğini öğrendiğinin kabulü gerekmekte olup, İİK'nun 347 inci maddesinde öngörülen üç aylık süre geçtikten soma 26/01/2009 tarihinde şikâyette bulunması nedeniyle müştekinin şikâyet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesinin yasaya aykırı olacağı-
Zabıta araştırması sonucu 10.11.2007 tarihinde ticari faaliyetine son verdiği anlaşılan sanık hakkındaki 20.05.2009 tarihli şikâyetin, İİK.'nun 347 inci maddesinde belirtilen her halde bir yıllık süre geçtikten soma yapıldığının kabulünün gerekmesi nedeniyle müştekinin şikâyet hakkının düşürülmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte şirketin ödeme gücünün bulunduğunun belirlenmesi hâlinde, ödeme emrinde borcu ödemesi için gösterilen sürenin son gününün suç tarihi olarak kabul edilmesinin gerekeceği-
İİK.’nun 333a maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için sanığa (sanıklara) tebliğ edilen ödeme/icra emrinde borcun ödenmesi için verilen sürenin son günü itibariyle ticari işletmenin borcu ödeyebilecek ekonomik güce sahip olması ve hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan sanıkların, kasıtlı olarak ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara sokmuş olmaları gerektiği-
Son oturumda "duruşmaya gelmeyeceğini" bildirerek -ayrıca mazeret dilekçesi vermeden- "yokluğunda karar verilmesini" istemiş olan şikayetçi hakkında "şikayet hakkının düşürülmesine" karar verilmesi gerekeceği–
Borçlu şirketin 2009 yılı itibariyle iflasının istenmesi gerektiği anlaşılmakla, şikayet tarihi nazara alındığında İİK. mad. 347 uyarınca 1 yıllık şikayet süresi dolduğundan, müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği-
Şikayet tarihinden geriye doğru üç aylık nafaka borcunun ödenmiş olması halinde -ödenmeyen nafaka borcu daha fazla olsa ve bunlar ödenmemiş dahi olsa- "düşme kararı" verilmesi gerekeceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.