Davacı-davalı (kadın)'ın evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunup bulunmadığı yönünde rapor alınarak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verileceği-Davacı-davalı kadının ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde ise hesaplanacak bedelinin tarafına ödenmesi talebine ilişkin olarak, mahkemece, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Türk Medeni Kanununun 477. maddesine dayanan kayyım atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması ile kayyımlığın sona ermesi ve kayyımlık kararının kaldırılması istemine ilişkin olup aynı yasanın 397.maddesi uyarınca kayyımlığın kaldırılması davalarında görevli mahkemenin vesayet makamı olan sulh mahkemesi olduğu -
Davayı kabul etme yetkisinin ancak kendisine karşı dava açılmış olan kişiye yani davalıya ait olduğu- Dava ehliyeti olmayan davalıya karşı veya onun tarafından yapılan usul işlemlerinin geçersiz olduğu, ancak kanuni temsilcinin davalıya karşı veya onun tarafından yapılan işlemlere icazet verebileceği, davaya kabul beyanının aynı zamanda vesayet makamının iznini gerektireceği- İlk derece mahkemesi kararının, bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nin 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Yurt dışında öğrenimini yapan çocuğa, babanın yardım nafakası ödemekle yükümlü olmadığı–
«Miras ortaklığı temsilcisi»nin «özel kayyım» niteliğinde olduğu, temsilcinin sıfatına karşı yapılan itirazların ya da temsilcinin ileri sürdüğü kaçınma (özür) sebeplerinin vesayet makamı (sulh hukuk mahkemesi) tarafından inceleneceği, burasının itirazı red etmesi halinde, denetim makamına (asliye hukuk mahkemesine) başvurulabileceği–
Vasinin, vesayet makamından izin almadan, boşanma davasına devam edemeyeceği–
8. HD. 16.01.2018 T. E: 2017/7634, K: 472-
Eldeki dava açılırken vesayet makamından gerekli iznin alınmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de, kısıtlı davacının dava açıldıktan sonra vefat ettiği ve davacının bir kısım kardeşlerinin davayı açan davacı vekiline vekalet vererek davaya katıldıkları dikkate alınarak davaya esastan bakılması gerekeceği-
Vasinin, vesayet altındaki kişi için boşanma davası açabilmesi için, vesayet makamından izin alması gerekeceği–
Vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları inceleme görevinin öncelikle vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi’ne, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.