8. HD. 16.01.2018 T. E: 2017/7634, K: 472-
Eldeki dava açılırken vesayet makamından gerekli iznin alınmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de, kısıtlı davacının dava açıldıktan sonra vefat ettiği ve davacının bir kısım kardeşlerinin davayı açan davacı vekiline vekalet vererek davaya katıldıkları dikkate alınarak davaya esastan bakılması gerekeceği-
Vasinin, vesayet altındaki kişi için boşanma davası açabilmesi için, vesayet makamından izin alması gerekeceği–
Vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları inceleme görevinin öncelikle vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi’ne, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu-
Kısıtlama kararı kesinleşme tarihinin değiştirilmesi istemi-
Denetim makamından izin alınmaksızın vesayet altındaki küçüğün evlat edinilmesine karar verilmesinin hatalı olacağı-
Kayyım vekilinin davayı atiye terk etmeye dair beyanı, davalının 7.3.2007 tarihli oturumda “çocuğu tanıyacağına” ilişkin açıklaması üzerine verilmiş olup, kayyım vekilinin atiye terk iradesi, çocuğun tanınacağına ilişkin davalının taahhüdüne dayanmakta olup mahkemece, davalıya; çocuğu usulüne uygun tanıması için uygun mehil verilerek; sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışırsa vesayet makamının ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı ataması gerekeceği-
3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemi-
Vesayet altındaki kişinin, vasinin açık veya örtülü izni veya sonraki onamıyla ve ayrıca vesayet makamının izniyle kambiyo senedi düzenleyebileceği—
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.