Sonradan aynı malın tekrar haczedilmesi halinde, davanın sebebi ve tarafları aynı olsa bile, önceki davada verilen hükmün, kesin hüküm teşkil etmeyeceği, dolayısıyla, ne alacaklı ne de üçüncü kişi kesin hüküm itirazında bulunabileceği- Açtığı ilk istihkak davasını kaybetmiş olsa bile, üçüncü kişinin bu arada malın mülkiyetini kazanmış olabileceği ve dolayısıyla aynı malın tekrar haczedilmesi halinde yeniden istihkak davası açabileceği-
Şahısların şirketi devraldıkları tarih itibariyle firmanın mevcut aktifinin nelerden ibaret olduğunu, bu aktifler arasında çekişme konusu taşınmazın bulunmadığını bilerek pay satın aldıkları ve ona göre bir bedel ödedikleri dikkate alındığında şirkete sahip olmalarından önceki dönemde devri gerçekleştirilen çekişme konusu taşınmazın tapu iptal ve tescilini isteyemeyecekleri-
Taraflar arasında düzenlenen 18.10.2004 tarihli sözleşmenin, fatura içeriğinin kesinleşmesi ve faturanın taraf defterlerine kaydedilmiş olması nedenleriyle değiştiğinin kabulü ile davalı şirket tarafından düzenlenen 8.4.2005 tarihli fatura içeriğindeki gibi 3016 müşteri ve 25 Euro kişi başı ücretten hesaplama yapılarak; davacı tarafın ödediği belirlenen avanstan davalı şirketçe ödenen miktar düşülmek suretiyle sonucuna göre bir karar vermek ve varsa davacının alacağının tahsiline hükmedilmesinin gerekeceği-
Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca yöneticinin mal varlığına haciz konulabilmesi için yönetici aleyhine 6183 sayılı Kanunun 54 vd maddelerine göre icra takibi başlatılmış olması gerekeceği-
Borçlu şirketin yetkili temsilcisi olmadıkları anlaşılmakla unsurları oluşmayan suçtan sanıkların beraati yerine mahkumiyet kararı verilmesinin kanuna aykırı olduğu-
Çekin ileri tarihli düzenlendiği, ancak İİK'nun 169/a maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile kanıtlanması halinde kabul edilebileceği-
Direnme kararlarının, yapıları gereği, Yasa’nın hukuka uygunluk denetimi yapmakla görevli kıldığı Yargıtay Dairesinin bu denetimi sonucunda hukuka aykırı bularak, gerekçesini açıklamak suretiyle bozduğu bir yerel mahkeme kararının aslında hukuka uygun bulunduğuna, dolayısıyla bozmanın yerinde olmadığına ilişkin bir iddiayı içerdiklerinden, o iddianın yasal ve mantıksal gerekçelerini de ortaya koymak zorunda olacakları, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin direnme kararı verilmesinin, hakimin yargılama görevini savsaması olarak dahi düşünülmesini mümkün kılacağı-
İhaleye katılmak isteyen kişilerin bankamatik kartlarından bir kısım teminat miktarı pos cihazı ile çekilip icra müdürlüğünün hesabına geçtiği hâlde pos cihazının hata verdiği, hesapta yeterli bakiye bulunmadığı kanısı ile bu kişilerin teminat yatırmadığı kabul edilerek ihaleye katılıp pey sürmelerine izin verilmediği, ihaleye sadece bir kişinin katıldığı, taşınmazın tahmin edilen kıymetinin %50’sinin çok az bir miktar üzerinde bir bedelle ihale edildiği uyuşmazlıkta zarar unsuru oluştuğundan sağlıklı şartlarda yapılmayan ihalenin feshi gerektiği-
Davacının çeki dava dışı şirketten teminat olarak aldığının ve bu çeki kaybettiğinin ileri sürüldüğü davada, bilirkişi raporunda davacı ile dava dışı şirket kayıtlarının birbirini doğruladığının belirtilmesinin, davalı tarafın çeki kötü niyetle iktisap ettiği ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğu sonucunu çıkarmak için yetersiz olduğu-
Borçluya İİK’nun 68a/V maddesinde yazılı meşruhatı içeren davetiyenin borçlu şirket temsilcisine gönderilmeden karar verilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.