Müddeabih temlik belgesinin ibraz edilmemiş olması davacının geçerli temyizinin incelenmesine engel teşkil etmediği- İtirazın iptali davasında, davalı kefilin gayrinakdi alacaktan dolayı sorumlu olup olmadığının anlaşılması için genel kredi sözleşmesinin tüm sayfalarını içerir onaylı örneğinin celp edilmesi, daha sonra 2. ek rapor hazırlayan bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yapma yetkisi verilerek karşılıksız çek bedellerinin ödenmesi halinde nakdi kredi borcuna dönüşeceği dikkate alınarak davacının itirazları karşılanıp davacının alacağının saptanması ve davalı kefilin gayrinakdi alacaktan sorumlu olup olmadığı da sözleşme kapsamında belirlenmesi gerektiği- Müddeabihi temlik aldığını iddia edene geçerli temliknameyi sunması için kesin süre verilmesi gerektiği-
5941 sayılı Çek Kanununun 5/1 maddesinde ''........... her bir çekle ilgili olarak 1500 güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz...........'' hükmünün yer almasına rağmen 50.000 TL miktarlı çekte, mahkemece neticeten 30.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu- Sanığın, "bankanın ödemiş olduğu 1290 TL'nin çıkarılması sonucu kalan 48.710 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" karar verilmesi gerektiği-
Çek hesabının sahibi hakkında, çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına ilişkin olarak karar verilmesi gerektiği-
Sanık hakkında 5941 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı koruma tedbirinin uygulanması kararı bulunmasına göre, hükmün 5. fıkrasında “Çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına" denilerek çelişkili hüküm kurulmasının hukuka aykırı, istinaf başvurusunda bulunan sanığın istinaf nedenleri bu sebeple yerinde ise de, bu aykırılığın CMK'nın 303. maddesi uyarınca düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olmasından istinaf yoluna başvurulan hükmün 5. fıkrasından " Çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına " ibaresinin çıkarılması ve yerine " sanık hakkında yargılama aşamasında koruma tedbiri olarak mahkumiyete konu çek için verilen çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına ilişkin yasağın devamına" ibaresinin yazılması suretiyle, CMK'nın 280/1-a maddesi uyarınca diğer yönleri usul ve esasa uygun olan hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği-
Davanın menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davacının dava konusu çeklerin avans çeki olduğu şeklindeki iddiasını yazılı delil ile ispatlayamadığı için dayandığı bu vakıayı ispat için yemin deliline dayandığını usulüne uygun şekilde beyan ettiği, bu durumda mahkemece bu vakıaya uygun yemin sorusu hazırlanarak buna göre davalıya yemin davetiyesi çıkarması gerekirken, yemin sorusunu hazırlama işini davacıya tevdi ederek zamanında hazırlanmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, haciz müzekkeresinin davalı Banka'ya tebliğ edildiği tarih itibarı ile Banka'ya olan borcun varlığını koruyup korumadığı, borç var ise ne kadar olduğu, Banka'nın herhangi bir riskinin olup olmadığı, varsa miktarının belirlenmesi gerekeceği, aynı şekilde Banka'nın, çekle işleyecek hesap açarken ve çek karnesi verirken gerekli basiret ve itinayı göstermek zorunda olduğu da gözetilerek, rehin hakkını sadece karşılıksız kalan çekler ve ibraz edilmeyen çekler ile ilgili olarak ileri sürebileceğinin kabulü mümkün olduğundan, haciz tarihi itibarı ile varsa tamamen ya da kısmen karşılıksız kalan çeklerden doğan yasal sorumluluk miktarı ile henüz muhatap bankaya ibraz edilmeyen çek yapraklarından kaynaklanan risk miktarı toplamının hesaplanması, bu doğrultuda çek karnesi verilirken teminat istenip istenmediği, çek yapraklarının geri istenip istenmediği, haciz tarihinde kaç tane çekin ibraz edilmiş olduğu, bu tarihten sonra karşılıksız çek ödemesi olup olmadığı hususlarını da içerir şekilde Banka hesap işleri konusunda uzman bilirkişi heyetinden ayrıntılı rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken, bilirkişi raporu ile belirlenebilecek rehin hakkı ve risk miktarının davalı üçüncü kişiye süre verilerek bildirilmesinin istenmesinin, buna ilişkin müzekkereye cevap verilmediği gerekçesi ile eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece, kayıt kabul talep edenin, çek yaprağı başına Yasa gereği yaptığı ödemeleri bir teminattan karşılanacağı veya Yasa gereği yapılacak ödemelerin çek hesap sahibinden talep edilmeyeceği yönünde taraflar arasında yapılmış bir sözleşme olup olmadığı hususları araştırılarak, sonuca ulaşılması gerektiği, bu durumda, mahkemece, taraflar arasındaki hükümleri incelenerek, bankanın çek yaprağı başına sorumluluğu ile ilgili müşterisine rücu edemeyeceğine ya da bir teminattan karşılanacağına ilişkin bir hüküm bulunması halinde talebin şimdiki gibi reddine, aksi halde, İİK'nın 197/1. maddesi gereğince şarta bağlı olarak kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince, kendisine usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmaması nedeniyle takipsizlik kararı niteliğindeki "görevsizlik" kararı ile gönderilen şikayet dilekçesi üzerine yargılama yapmasının ve hüküm kurmasının mümkün olmadığı, her ne kadar icra ceza mahkemesince usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmamasına rağmen yargılama yapılarak sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de; verilen bu kararın hukuki değerden yoksun olup yok hükmünde olduğu, bu aşamada yapılması gereken işin, icra mahkemesince dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilerek verilen takipsizlik kararının kesinleştirilmesini istemekten ibaret olduğu-
Süresinde bankaya ibraz edilen çeki daha sonra bedelini ödeyerek alan cirantanın takip hakkının mevcut olduğu, bu ödemeyi makbuza bağlamış olmasının ona bu hakkı tanıdığı, ancak TTK.'nun 638. maddesinde sayılanlar dışında bu meyanda % 10 çek tazminatının istenemeyeceği-
Çekteki ibraz kaşesinin geçerli bir kaşe olmadığı dolayısıyla çekin şikayetçi borçlu tarafından alacaklıya ciro edildiği bu haliyle ciro zincirinin tam olup alacaklının yetkili hamil olduğu anlaşıldığından, borçlunun alacaklının takip hakkı bulunmadığı yönündeki şikayetinin reddi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.