Davacı işçinin işe giriş tarihi olan 2012 yılında, davalı ile taşeronlar arasında imzalanan sözleşmelerin (2012 yılı temizlik, 2013 yılı Büro destek - 2014 yılı temizlik, şoförlük - 2015 yılı temizlik, şoförlük ve nitelikli hizmet alımı) olarak yapıldığı tespit edilmiş olup önceki emsaller de dikkate alındığında; davacının işe başlama tarihi olan 2012 yılı sözleşmesinin temizlik işçisi temin sözleşmesi kapsamında olduğu ve bu sözleşme ile işe alındığı ve davacının 2012 yılı itibari ile başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi olduğu anlaşıldığından ilave tediye alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği-
22. HD. 24.10.2018 T. E: 12907, K: 23098-
Davalının asıl işi konut üretmek ise de, bu durumun işi yükleniciye gördüremeyeceği anlamına gelmediği- Somut davada, konut inşaatı işinin çevre düzenlemesi dahil tümüyle davalı şirkete ihale edildiği, işin bölünerek verilmesi söz konusu olmadığı gibi, kendisinin bu işte işçi çalıştırmadığı; işin sözleşme ve ekleri ile fen ve sanat kurallarına uygun yapılıp yapılmadığının denetimi için personel bulundurmasının 'asıl işveren' olduğu sonucunu doğurmayacağı, denetim yetkisini aşan ve işveren olarak kabulünü gerektiren yetkisinin bulunmadığı, bu nedenle davalının 'ihale makamı' olduğu-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
9. HD. 09.07.2018 T. E: 2017/8280, K: 14926-
Davacının fesih ihtarnamesindeki fesih sebeplerinden sadece fazla çalışma ücreti alacağını dava konusu yaptığı ve yargılama sonucunda fazla çalışma yapmadığından kıdem tazminatı isteminin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği eldeki davada, kıdem tazminatı talebinin yerinde olup olmadığı konusunda davacının fesih ihtarnamesinde bahsettiği diğer fesih sebepleri hakkında araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı, diğer fesih sebepleri olarak sayılan hususlarda araştırma yapılmasının “taleple bağlılık ilkesi”ne aykırılık oluşturup oluşturmayacağı- Özel Daire bozma kararında değerlendirilmesi gerektiği belirtilen fesih ihtarnamesindeki tüm fesih sebepleri değerlendirilmek suretiyle yeni bir karar verildiğinden, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının Özel Dairece inceleneceği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Gerek dava dilekçesindeki anlatım gerekse de toplanılması talep edilen deliller arasında işyeri kayıtlarının da bulunduğu gözetildiğinde, işçiye sağlanan ayni menfaatlerin işverene olan maliyetinin ve dolayısıyla giydirilmiş ücret miktarı ile kıdem tazminatının, tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin öncelikle karşı tarafın vereceği bilgilere bağlı olduğu, bu itibarla, somut olayda dava konusu kıdem tazminatı alacağının belirsiz olduğu- Yıllık izin ücreti alacağında; davacının, kendisine en son ödenen aylık ücret miktarını, çalışma süresini, hak kazandığı izin süresini, çalışma süresi boyunca varsa kullanmadığı veya karşılığı ödenmeyen izin sürelerini belirleyebilecek durumda olduğu, bu halde, dava konusu yıllık izin ücreti alacağının gerçekte belirlenebilir alacak olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği-
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelere göre davacının bir dönem için kayden çalışması bulunmuyorsa, daha önce çalıştığı bildirilen dönemde ise işveren ile davalı Sosyal Güvenlik Kurumu arasında hizmet alım sözleşmesi olup olmadığı tespit edilemiyorsa, mahkemece öncelikle çalıştığı bildirilen işveren ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı araştırılıp açıklığa kavuşturulmalı ve işçinin çalışmadığı dönem gözetilerek dava konusu alacakların belirlenmesi gerektiği-
9. HD. 19.12.2014 T. E: 26671, K: 38733-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.