Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmazların bedelinin tahsili ve yoksun kalınan kâr; birleşen davalar ise tapu iptali ve tescil, yüklenicinin talep ettiği kira kaybı ve arsa sahibinin talep ettiği gecikme tazminatının tahsili istemlerine-
Davalıların, trafik kazası nedeni ile oluşan maluliyet zararı konusunda gerçek zarar ile sorumlu olduğu, davalıların mükerrer ödeme ile karşı karşıya kalmaması ve davacının mükerrer tahsil sebebi ile sebepsiz zenginleşmesine yol açılmaması için iş davası sonucu davalılardan rücuen tahsiline karar verilen miktarın hesaplanan tazminattan düşülerek karar verilmesi gerektiği-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesi, ya da fatura bedelinin fatura tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemi-
Davacıların murisinin ölümü nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davada, davacıların desteği, amcasının oğlu olan şahsın aracında bulunduğu sırada, davalılardan Ö. A.'ın geçici olarak aracı kullandığı anlaşılıp hatır taşımasının varlığından söz edilemeyeceğinden hatır taşıması indirimi yapılmaksızın tazminata hükmedilmesi gerektiği- Davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu tutulmuş olduğuna göre yargılama giderlerinden de maddi tazminatın toplam tazminata oranı dahilinde sorumlu tutulması gerektiği-
Mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil isteğine ilişkin davada, dava konusu taşınmazlar başında bilirkişilerle birlikte keşif yapılarak, davaya konu taşınmazların, ecrimisil talep edilen tarihlerde davalıların kullanımında olup olmadığının belirlenmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, davalıların işleteni ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir...
Muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığının kabul edilmesi getirdiği- Toplanan delil ve tanık beyanlarına göre dava konusu kargir ev ve samanlığın davacılar tarafından meydana getirildiği sabit olduğundan, mahkemece muhdesatların davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesinin hatalı olduğu- Dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmaz davacılar murisi ile davalılar adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olup, davanın değeri, muhdesatın davalıların paylarına isabet eden değeri (zemin bedeli hariç) olduğundan, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcı ile yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden her bir davalının tapu payları oranında sorumlu tutulmaları gerektiği-
Mahkemece, hukukçu bilirkişinin hazırladığı rapor doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ancak bu raporda takip tarihinin doğru olmadığı ve sadece dekontlar baz alınarak hesaplama yapıldığı görüldüğünden, mahkemece, bankacı bilirkişiden takip tarihi itibariyle yapılan ödemeler toplamının ve faiz miktarının bankadan gönderilen ekstre dikkate alınmak suretiyle Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu adresinde hacizlerin yapıldığı ve hacze kabil mal bulunmadığından haciz tutanaklarının İİK'nun 105. madde anlamında aciz belgesi niteliğinden olduğu- Gerçek bir alacağı bulunan alacaklıya borçlunun bir başkasından olan para alacağını temlik etmesinin ticari örfe dayalı geçerli bir ödeme aracı olduğu- TBK. mad. 638 gereğince, bir ortağın şahsi alacaklısının , ancak ortağa düşecek tasfiye payına yada kar payına başvurabileceği- İptali istenilen temliknamedeki alacağın ortaklığa ait iş nedeni ile yapılan hakedişlerden gelecek paranın temliki olduğu yani, temlik konusu ortaklığa ait alacak olup borçlunun bu alacak üzerinde bir tasarruf yapma hakkı da bulunmadığından, borçlu tarafından açılan tasfiye davası mahkemece red edilerek kesinleşmiş ve davacı alacaklı tarafından açılmış ortaklığın feshi davası da bulunmadığından, dava konusu olayda tasarrufun iptali davasının amacını gerçekleştirmeye yönelik olarak, borçlunun haczi kabil ve paraya çevirmeye uygun bir hakkı yani alacaklının alacağını tahsile imkan sağlayacak bir hakkın varlığı henüz söz konusu olmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği- Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulü halinde tasarrufların dava dayanağı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olacak şekilde iptaline karar verilebileceği, bu alacağa faiz yürütülmesinin söz konusu olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.