22. HD. 24.10.2018 T. E: 12907, K: 23098-
Davalı şirketin 24.12.2010 tarihinde kurulup tescil edildiği, şirket sözleşmesi ile davalının 10 yıl süreyle şirketi temsile münferiden yetkili müdür olarak atandığı, şirket müdürü tarafından noterden alınan düzenleme şeklindeki vekâletname ile davalının genel yetkili ticari vekil olarak atandığı, şirket müdürünün, davalının kızı olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafından davalı şirketin kaşesi altında yazılıp imzalanan ve müşterilerine gönderilen ve ayrıca haksız rekabet teşkil ettiği hususu kesinleşen yazıda, kurucusu ve ortağı olduğu davacı şirketten ayrılarak davalı şirketi kurduğunu ve hizmetlerine bundan sonra farklı bir şirket ismiyle devam edeceğini belirttiği; davalının, davalı şirketin hissesinin kendi adına kayıtlı olmasına rağmen öğrenci olması sebebiyle tüm işlerin babası tarafından takip edildiğini belirttiği, buna göre; davalı şirketin kaşesi altında davalı tarafından yazılan ve müşterilerine gönderilen yazının haksız rekabet teşkil ettiği ve bu hususun kesinleştiği, davalının şirket müdürü olduğu ve diğer davalının ise şirket organı gibi hareket ettiği gözetilerek anılan davalıların TMK’nın 50. maddesi gereğince, kişisel sorumluluklarının değerlendirilmesinin gerektiği, sonuç itibarıyla Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
6098 Sayılı TBK md. 56. maddesinin “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” yasal ifadesini içerdiği, hakimin, TBK md.56 gereği manevi tazminatın miktarını tayin ederken somut olayın özelliklerini dikkate alacağı, manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde hakkaniyetin gözetilmesi gerekeceği, çünkü, kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceğinin M.K. 4.maddesinde belirtildiği, ödettirilecek para miktarının tazminat ve ceza olmadığı, çünkü, mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi davalının hukuka aykırı fiilinden dolayı yapılan bir kötülük de olmadığı, manevi tazminatın, zarara uğrayanda bir huzur duygusu vermesi, duyduğu elem ve ızdırabın dindirilmesini amaç edinmesi gerekeceği, o nedenle, tazminatın miktarı tayin edilirken, bu amaç ve fonksiyonun gözardı edilmemesi gerekeceği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekeceği, miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişen hal ve şartların olacağı, hakim bu konudaki takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenlerin kararında objektif ölçülere göre isabetli olarak gösterilmesi gerekeceği-
Kazaya neden olan aracın zorunlu trafik sigortası poliçesinde, araç başı teminat limiti 20.000,00 TL olup davalı sigorta şirketinin bu miktarla sınırlı şekilde sorumlu tutulması gerekirken kaza başı teminat limiti olan 40.000,00 TL miktarla sorumlu tutulmasının bozmayı gerektirdiği-
Tasarrufun iptali davasında zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanması, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunması gerektiği- Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res'en yapılması gerektiği-
Tazminat davası-
İpotek senedinde aynı borçluya ait 2 parsel üzerinde kurulmuş olan ipotek, toplu rehin olarak düzenlendiğinden 4721 sayılı kanun 873 maddesine göre alacaklı rehin konusu taşınmazların birlikte satışını istemek zorunda olduğu-
Trafik kazasında kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemi-
Davacının eldeki davada maddi tazminat ve ........ TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece tarafların taleplerine göre karar verilmesi gerekirken, gerekçesiz olarak manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.