Satış vaadi sözleşmesinin karşılıklı edimleri içermekte olduğu, bu haliyle sözleşmenin İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve alacaklılara genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olmadığı-
Sıra cetvelinde davalıya ayrılan paydan öncelikle davacı alacağının karşılanmasına, artan tutar olursa, bunun davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, davalının yerinin iptaline şeklinde karar vermiş olmasının bozmayı gerektirdiği-
Takip dayanağı yapılan hukuki danışmanlık ücret sözleşmesi başlıklı belgenin İİK 68 'deki belgelerden olmadığı, itiraz dilekçesinde ve yargılamanın hiçbir aşamasında borcun ve hukuki ilişkinin kabul edildiğine dair açık bir beyanın olmadığı, o halde itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Alacaklı banka ile borçlu şirket arasında akdedilen kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil olan şirketin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı için tesis edilmiş ipotekle ilgili, ipotek akit tablosunda yer almayan ve İİK. 149. maddesi anlamında borçlu olmayan şirket hakkında ipotekli takip yapılamayacağı, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle alacaklı tarafından bu şirket hakkında sadece genel haciz yoluyla takip yapılabileceği, borçlu şirket hakkındaki takibin iptali gerekeceği-Borçlu tarafın eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından, alacaklı tarafça talepte bulunulduğu takdirde mahkemece, takibin asıl borçlu şirkete yöneltilmesi için alacaklıya kesin süre verilmesi, verilen süre içinde alacaklı tarafından ek takip talebi düzenlenerek takibin asıl borçluya yöneltilmesi (icra emri gönderilmesi); verilen kesin sürede takibin asıl borçluya yöneltilmemesi halinde ise takibin iptali yönünde karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun imzasını taşıyan ve borç ikrarını içeren bir belgeye dayanmayan alacaklı tarafından icra mahkemesinden “itirazın kaldırılması” nın istenemeyeceği-
Banka dekontunun İİK'nun 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığı-
İpotekli takiplerde, takip sonunda üçüncü kişinin taşınmazının paraya çevrilmesi söz konusu olduğundan, o kişi hakkında da takip yapılması gerektiği, şu hale göre ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşı olduğu, bu husus mahkemece re'sen gözönünde bulundurulacağı- İpotekli taşınmaz maliki 3.kişi şikayetçi hakkında yapılmış bir takip bulunmadığına göre takibe devam edilmesi ve hakkında takip olmayan 3.kişiye ait taşınmazın satışı mümkün olmadığından, yapılan ihale de yok hükmündedir.
Covid-19 salgını nedeniyle mücbir sebebin gerçekleşmiş sayılıp sayılmayacağının ve takibe konu aylar (2020 Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran ayları) itibariyle kira ilişkisine etkilerinin icra hukuk mahkemesince incelenemeyeceği-Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf yargılamayı gerektirdiği, mücbir sebebe ilişkin maddeleri değerlendirildiğinde takip konusu kira sözleşmesinin, İİK'nun 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığı, icra mahkemesince itirazın kaldırılmasına ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı yapılan iş sözleşmesi kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği gibi, borçlu tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesinde de, borç kabul edilmediğinden, sözleşme şartlarının yerine getirilip getirilmediği ve dolayısıyla alacağın varlığı ile tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiği-
Tespit hükmünde olup, edayı içermeyen mahkeme ilanının İİK. nun 68/I maddesin de belirtilen belge niteliğinde olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.