Değeri iki bin iki yüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin üç yüz Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin iki yüz Türk Lirası ile üç bin üç yüz Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvurunun zorunlu olduğu, dava şartı olan bu hususun, tüketici mahkemelerince re'sen dikkate alınması gerektiği-
Davacının kredi temini amacıyla bağımsız bölümü davalıya devrettiği ve kredi taksitlerinin ödenmesi ile borç bittiğinde taşınmazın kendisine devredileceği yönünde davacı ile anlaştıklarını kredi borcunun büyük kısmını ödeyen davalıya bu bedeli ödeyeceğini ihtar etmesine karşılık taşınmazı devretmek istememesi üzerine açılan davada kredi ödemelerinin bazılarının davacı tarafça ödendiğine ilişkin dekontların delil başlangıcı olduğu halde inanç sözleşmesinin varlığı tanıkla ispatlanabileceğinden taraf tanıklarının dinlenmesi, inanç sözleşmesinin varlığı tespit edildiği takdirde davacı tarafın yaptığı bütün ödemelerin gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak belirlenmesi, bundan sonra TBK.'nın 97. maddesi gereği davacıya borcun ödemediği miktarını mahkeme veznesine depo etmesi için süre verilmesi, depo edildiği taktirde bu paranın davalıya ödenmesi koşulu ile tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi, inanç sözleşmesinin varlığı bu deliller ile ispat edilemediği takdirde tarafların yemin deliline de dayandığı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında akdedilen konut kredisinden dolayı hangi tarihte ne miktar kesinti yapıldığı, yapılan bu kesintilerin haklı makul belgeli olup olmadığı konusunda taraf, hakim, mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun ayrıntılı rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıkların ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davacının işyerinde amirine hitaben "ekmeğimle oynayanın ekmeğiyle oynarım” dediği sabit olup davacının söz konusu eylemi değerlendirildiğinde, davacının iş sözleşmesinin feshi haklı neden ağırlığında olmasa da davacının eylemlerinin işyerinde olumsuzluğa neden olduğu anlaşıldığından, feshin geçerli nedene dayandığının kabulü gerektiği-
Dava değerinin 6502 sayılı yasanın 68. maddesi gereğince Tüketici Hakem Heyetine başvuruda bulunulmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için icra takibi yapılmasının veya mahkemeye dava açılmasının yasa gereği mümkün olmadığı- 28.05.2014 tarihinden önce delil mahiyetinde olan ve bu tarihten sonra da tüketici hakem heyetinin görevine giren uyuşmazlıklar için 28.05.2014 tarihinden sonra da aynı alacakla ilgili olarak tüketici hakem heyetine yeniden başvuruda bulunulması gerektiği-
Borçlu tarafından hiç masraf yatırmama durumu söz konusu olmayıp icra mahkemesince kıymet takdirine itirazda bulunan şikâyetçinin yatırması gereken miktar belirlenmediğinden, kıymet takdiri yaptırılan icra dosyasındaki masraf esas alınarak itirazın reddedilmesi ve buna göre kesinleşen kıymet takdirine dayanılarak yapılan ihalenin usulsüz olduğu-
Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme, birleşen dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme istekleri-
Genel nakdi ve gayrı nakdi kredi sözleşmesine dayalı istirdat istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.