Takipte taraf olmayan üçüncü kişinin, taraf olmadığı icra takibinin ve bu dosyada yapılan takip işlemlerinin (borçlunun maaşına ve diğer gelirlerine konulan haciz işleminin) iptalini isteme hakkının bulunmadığı-
Haksız haciz nedeniyle tazminat davası açabilmek için icra dosyasının tarafı olmak gerekmediği-
Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti ve men'i ile maddi, manevi ve itibar tazminatı istemlerine ilişkindir...
Davaya konu bononun iş ilişkisi sırasında düzenlenmiş olup, fesihten sonra doldurulmak suretiyle işleme konulduğu, bu itibarla sözü edilen hukuka aykırı işlemden fayda sağlayamaya çalışan her iki davalının da menfi tespit davasında birlikte sorumlu tutulmasının gerekeceği-
Meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının, sadece borçlu malike ait olduğu gözetilerek, taşınmaz maliki olmayan B.. Ç...'nin şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-
İptal davasının dinlenebilmesi için öncelikle davacının gerçek bir alacaklı bulunması gerektiği- Davalılar "dava konusu alacakların gerçek bir alacak olmadığını, takip konusu bonoların muvazaalı düzenlendiğini, zamanaşımına uğrayan bonolar nedeniyle yapılan icra takiplerine borçlunun itiraz etmediğini, davayı kabul ettiğini, bu konuda borçlu ile abileri  arasında ceza soruşturması bulunduğunu" belirterek "takip konusu alacağın gerçek bir alacak olmadığı"nı savunmuş olduğundan, bu konudaki delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İİK. nun 96 vd.na göre istihkak davası açma hakkının, haczedilen malda mülkiyet veya rehin hakkı olduğunu ileri süren üçüncü kişiye ait olduğu; buradaki mülkiyet ve rehin sözcüklerinin sınırlandırıcı olmadığı, diğer ayni haklara tapuya şerh verilmiş kişisel haklara, finansal kiralama sözleşmesinden vs. den dayanılarak da istihkaka davası açılabileceği-
Kısa kararla gerekçeli karar arasında bu şekilde çelişki oluşması nedeniyle davalı tarafın talebi üzerine .......... tarihli ek karar ile HMK 305. madde gereğince asli müdahil hakkında karar verilmesinin zuhulen unutulduğu gerekçesiyle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. nolu bendine ''asli müdahil bankanın davasının reddine'' ifadesinin eklenmesine karar verilerek asli müdahil aleyhine, davalı lehine yeni bir hak ve yükümlülük getirecek şekilde hüküm kurulmuş olup, işlemin HMK'nun 305-306. maddeleri uyarınca tavzih yoluyla hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez hükmüne aykırı olduğu-
Sözleşmenin iptali davalarının-
Taşınmazın alacaklıya satıldığı anda alacaklı ve borçlu sıfatı birleşeceğinden, 25.01.2012 satış tarihi itibariyle her iki dosyada da taşınmaz üzerindeki hacizlerin kendiliğinden kalkacağı, dolayısıyla şikayetçiye alacağın temlik edildiği 10.07.2012 tarihi itibariyle her iki takip dosyasında da ihaleye konu taşınmaz üzerindeki hacizlerin kalkmış durumda olduğu, bu sebeple şikayetçinin ihalesi yapılan taşınmazın haciz alacaklısı sıfatıyla ihalenin feshini isteme hakkının bulunmadığı, şikayetçinin ihalede pey de sürmemiş olup, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshini talep edebilecek kişilerden olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.