Taraflar arasında akdedilen 28.05.2004 tarihli "Protokol" başlıklı sözleşmenin 4 üncü maddesi; "A., Cezayir'deki temsilcilik görevi nedeniyle, Ö. ve çalıştıracağı kişiler ile büro giderleri için aylık toplam 6.000 USD (altıbin USD) ödeyecektir. Bu miktarın 3.000 USD (üçbin USD)'lik kısmı Cezayir Dinarı olarak ödenecektir. Bu ödeme, bir yıl süre ile devam edecek, taraflarca yapılacak durum değerlendirmesi ve sağlanacak mutabakat neticesinde bu süre uzatılabilecektir." düzenlemesini içermektedir. Davacı, dava dilekçesinin 4 numaralı bendi ile talep ettiği alacaklarını, Protokol'ün 4 üncü maddesine dayandırmaktadır. Protokol çerçevesinde istenilen bu alacaklar bakımından zamanaşımı süresi aynı 818 sayılı Kanun'un 125 inci maddesi uyarınca 10 yıl olduğu-
İİK.nun 54. maddesi gereğince, tutuklu veya hükümlüler aleyhine yapılan icra takibine, mümessil tayini suretiyle devam edilebilir; ancak verilen sürede mümessil tayin edilmediği takdirde icra takibinin sürdürülebileceği-
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesinde, "davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi halinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı"nın düzenlendiği, bu durumda, dava, Tüketici Mahkemesi sıfatı ile karara bağlandığı için Tarife uyarınca 750 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
9. HD. 18.06.2018 T. E: 2017/2972, K: 13087-
Rücuen tazminat davasında, mahkemece, davalı şirketin yangına neden olan klimanın üreticisi yada satıcısı olmadığından, davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ise de, dava konusu klimanın dünya çapındaki üreticisi, davalı şirketin %99 hissesine sahip olduğundan, TTK hükümleri doğrultusunda davalı şirketin, yangına neden olan klimanın dünya genelinde üreticisi olan şirketin Türkiye'deki temsilcisi, yani onun ürünlerini (söz konusu marka altında) pazarlayan ve temsil eden firma olduğu ve bu markanın garantisi altında hareket ettiği ve alıcı sigortalı da bu garantiye güvenerek alım yaptığından dolayı davalı şirketin zarardan sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
Ciro silsilesi içerisinde imzası olan ve senet elinde bulunanın, yetkili hamil sıfatıyla takip hakkı mevcut olup, ancak vadesi veya ibraz günü gelmemiş başka bir anlatımla ciro olanağı mevcut senetlerde cirantalar atlanmış ise bu takdirde bu kişinin “yetkili hamil” sıfatını taşımayacağı-
Davacı veya davalı sıfatının olmadığı belirlenirse, artık uyuşmazlığın esastan çözülmesine geçilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerektiği- Davacının murisine 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümleri uyarınca Samsun Belediye Encümeni tarafından tahsis işlemi yapılmış olduğundan, davanın bu davalıya karşı açılması gerektiği- Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının eldeki davada davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti) bulunmadığından bu davalı hakkındaki davanın sıfat yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadına-
İhalenin feshi talebinde bulunan şikayetçinin borçlunun vasisi ise de; icra takibinde alacaklı ya da borçlu olmadığı gibi, pey sürmek suretiyle ihaleye de iştirak etmediği, tapudaki ilgililerden de olmadığı, bu nedenle ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmadığından mahkemece; adı geçen şikayetçinin isteminin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi ve işin esasına girilmeden husumet yokluğundan davanın reddi nedeniyle aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerekeceği-
8. HD. 22.10.2018 T. E: 2016/13683, K: 17613-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.