Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı alacak, cezai şart ve gecikme tazminatı- Sözleşmeye konu dükkanın teslimi, bu olmazsa rayiç bedelinin tahsili talep edildiğinden, artık seçimlik ceza talep edilemeyeceği- Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi, eser sözleşmesi ile birlikte satış vaadi sözleşmesinden oluşan karma bir akit olup eksik işler ve ayıplı imalâtların giderim bedeli, gecikme tazminatı ve cezai şart alacaklarında zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu- Arsa sahibi teslim edilmesi gereken tarihteki gecikilen her ay için zararını davayla isteyebileceğine göre her geçen ay zararının o ayın sona ermesiyle istenebileceği (muaccel hale geleceği)-
Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesinin gerekeceği-
Davacının seçimlik hakkını onarım yönünde kullanmış olduğu, onarım neticesinde arızanın giderildiği, bu hâli ile malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağı--
Olumsuz görev uyuşmazlığından bahsedilebilmesi için dosya kendisine gönderilen mahkemenin de kararında karşı yetkisizlik kararı vermesi ve bu kararın kesinleşmesi gerektiği- Merci tayini için aranan "iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunması" koşulunun henüz gerçekleşmediği anlaşıldığından dosyanın mahalline iadesine karar verilmesi gerektiği-
4077 s. K. 10. maddesi kapsamında olan tüketici kredisi sözleşmelerinin kefilleri yönünden İİK. mad. 68/b'nin uygulanamayacağı, kefilin bu hususu şikayetinin süreye tabi olmadığı- Duruşma yapma hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de (İİK. mad. 18); anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkemenin takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanması gerektiği-
Davacının, dava dilekçesinde her ne kadar araçtaki ayıp giderilmişse de aracın orjinalliğini kaybettiğini ve bu nedenle araçta değer kaybının meydana geldiğini belirterek bedelden semen indirimi talep ettiği uyuşmazlıkta mahkemece, bilirkişi kurulundan onarım sebebiyle araçta değer kaybının oluşup oluşmadığı yönünde ek rapor alınarak ve bu husus üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
HMK'nin 125.maddesi hükmünün dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin hukuk gereği davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği esasını getirdiği, hâl böyle olunca, HMK' nin 125. maddesi uyarınca usûli işlemlerin tamamlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması için kararın bozulması gerekeceği-
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9.6 maddesinde düzenlenen lisans kaybı tazminatının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Tüketicinin, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahip olduğu- İadesine hükmedilen aracın satın alındığı tarih, davacının elinde bir yılı aşkın süre boyunca herhangi bir yakınma olmaksızın kullanılmış olması, ayıbın mahiyeti ve tespit edilen ayıbın aracın değerinde yalnızca 2.500,00 TL kayba neden olacağı dikkate alındığında mahkemenin ayıp oranda hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesinin hatalı olduğu-
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacının bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu- Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla dava açıldığı deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkemenin, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı vereceği- HMK. 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmünün yer aldığı- Diğer taraftan, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesinde ise "Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." ifadesine yer verildiği -

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.