Davacının 13.10.1972 tarihini içeren işe giriş bildirgesi 01.08.1980 tarihinde Kuruma verilmiş olup bu tarihte hak düşürücü süre Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79.maddesinin 5.fıkrasına göre 5 yıl olarak belirlenmesine ve hak düşürücü süre hakkın özünü ortadan kaldıran bir süre olduğuna göre hak düşürücü süre dolduktan sonra, işe giriş bildirgesi verilmesi ve primlerin ödenmesinin hak düşürücü süreyi yeniden canlandırmayacağı-
Davacının eksik hesaplanan yaşlılık aylığı miktarının tespiti istemi-
Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe girdiğini göstermekte ise de, fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemeyeceği - Yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratacağı; bu nedenle işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışmayı ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı ve kamu düzenine dayalı bu tür davalarda, hakim görevi gereği, doğrudan soruşturmayı genişleterek, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemesi gerektiği-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında olumlu yetki tespitinin iptali istemine ilişkindir...
Malûllük aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemi-
Türk vatandaşı olan davacının 17.10.2012 tarihli borçlanma talebi üzerine 4/1-(b) bendi kapsamında 5400 günlük süreye ait borçlanma bedelini 19.10.2012 tarihinde ödediği ve 22.10.2012 tarihli talebi üzerine 01.11.2012 tarihinden itibaren 4/1 - (b) bendi kapsamında aylık bağlandığı anlaşılmış olup, davacının Türkiye'de 5510 s. K.’un 4/1 -(a) bendi kapsamında sigortası bulunmadığından Kurumun borçlanmayı 4/1 -(b) bendi kapsamında kabul ederek bu bent kapsamında aylık bağlamasının doğru olduğu- Davacıya aylık bağlandığına ve sigortalılık başlangıç tarihinin aylık bağlama koşulu olarak öngörüldüğü 4/1 - (a) bendi kapsamında aylık bağlanmasına imkan verecek bu bent kapsamında yeterli sigortalılık süresi bulunmadığına göre sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti isteminin HMK. 114 gereğince hukuki yarar yokluğundan HMK. 115’e göre usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine-
Çırakların, çıraklık devresi sayılan süre içersinde malüllük, yaşlılık, ölüm sigortaları hükümlerine tabi olamayacakları ve bu hükmün sonucu belirtilen sürelerin 506 sayılı Yasanın 108. maddesinde de gösterilen sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği-
Tespiti istenen çalışma süresinden sonra davacının aynı işyerinde hizmetini sürdürmüş olmasının veya hak düşürücü süre içinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasını sürdürmesinin yasadaki hak düşürücü sürenin işlemesini engellemeyeceği-
Uyuşmazlık;1. Davacının talebinin fiili hizmet süresi zammının tamamının sigortalılık süresinden ve yaş haddinden geri çekilmesine yönelik; Kurumun kabulünün ise 23.05.2002 tarihindeki sigortalılık süresi belirlenirken fiili hizmet süresi zammının 23.05.2002 tarihinden önceki fiili hizmet süresine göre hak kazanılan kısmının eklenmesi gerektiği yönünde olduğu eldeki davada; davacının 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında hak kazanmış olduğu fiili hizmet süresi zammının sigortalılık başlangıç tarihinden geri çekilmesinin mümkün olup olmadığı;2. 18.05.2018 tarihli tahsis talebinin 4 yıl 3 ay 15 günlük fiili hizmet süresi zammının yaş haddinden indirilmek suretiyle değerlendirilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır...
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.