Türk vatandaşı olan davacının 17.10.2012 tarihli borçlanma talebi üzerine 4/1-(b) bendi kapsamında 5400 günlük süreye ait borçlanma bedelini 19.10.2012 tarihinde ödediği ve 22.10.2012 tarihli talebi üzerine 01.11.2012 tarihinden itibaren 4/1 - (b) bendi kapsamında aylık bağlandığı anlaşılmış olup, davacının Türkiye'de 5510 s. K.’un 4/1 -(a) bendi kapsamında sigortası bulunmadığından Kurumun borçlanmayı 4/1 -(b) bendi kapsamında kabul ederek bu bent kapsamında aylık bağlamasının doğru olduğu- Davacıya aylık bağlandığına ve sigortalılık başlangıç tarihinin aylık bağlama koşulu olarak öngörüldüğü 4/1 - (a) bendi kapsamında aylık bağlanmasına imkan verecek bu bent kapsamında yeterli sigortalılık süresi bulunmadığına göre sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti isteminin HMK. 114 gereğince hukuki yarar yokluğundan HMK. 115’e göre usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine-
Çırakların, çıraklık devresi sayılan süre içersinde malüllük, yaşlılık, ölüm sigortaları hükümlerine tabi olamayacakları ve bu hükmün sonucu belirtilen sürelerin 506 sayılı Yasanın 108. maddesinde de gösterilen sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği-
Tespiti istenen çalışma süresinden sonra davacının aynı işyerinde hizmetini sürdürmüş olmasının veya hak düşürücü süre içinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasını sürdürmesinin yasadaki hak düşürücü sürenin işlemesini engellemeyeceği-
Uyuşmazlık;1. Davacının talebinin fiili hizmet süresi zammının tamamının sigortalılık süresinden ve yaş haddinden geri çekilmesine yönelik; Kurumun kabulünün ise 23.05.2002 tarihindeki sigortalılık süresi belirlenirken fiili hizmet süresi zammının 23.05.2002 tarihinden önceki fiili hizmet süresine göre hak kazanılan kısmının eklenmesi gerektiği yönünde olduğu eldeki davada; davacının 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında hak kazanmış olduğu fiili hizmet süresi zammının sigortalılık başlangıç tarihinden geri çekilmesinin mümkün olup olmadığı;2. 18.05.2018 tarihli tahsis talebinin 4 yıl 3 ay 15 günlük fiili hizmet süresi zammının yaş haddinden indirilmek suretiyle değerlendirilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır...
Uyuşmazlık konusu dönemde Bağ-Kur'a tabi olarak faaliyette bulunduğu anlaşılan davacının SSK'dan emekliliğine dair kararın S.S. Kurumu'nca iptalinde isabetsizlik olmadığı-
Hakim ve savcıların soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet ve kararları nedeniyle ancak Devlet aleyhine tazminat davası açılabileceği-
10. HD. 15.09.2022 T. E: 6787, K: 10693
HMK.'nun 140. maddesi gereğince mahkemenin tahkikat aşamasını öninceleme tutanağına göre sürdürmesi gerekeceği, bu itibarla mahkemece; davacı vekilinin ön inceleme aşamasından sonra hizmet tespiti talebi için usulüne uygun bir ıslah talebi bulunmadığı, ayrıca davada işverenin de davalı olarak gösterilmediği göz ardı edilerek davacının hizmet süresinin tespitine de karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu-
Tespiti talep edilen ve uyuşmazlık konusunu oluşturan 20.07.1989-01.05.1990 tarihleri arasındaki çalışma döneminin işverence bildirim konusu yapılmadığı ve blok çalışma dönemi olan 1990/2 nci dönem ilâ 30.08.1995 tarihleri arasındaki çalışma döneminin geçtiği yılın sonundan itibaren 5 yıl içinde dava açılması gerektiği ile 06.02.2019 tarihinde dava açıldığı gözetildiğinde uyuşmazlık konusu 20.07.1989-01.05.1990 tarihleri arasındaki çalışma dönemi yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.