Şikayetçi vekili, "alacaklılardan bankanın alacağının tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati hacze dayandığını, bu davada verilen ihtiyati tedbir niteliğindeki ihtiyati haczin kendi kesin hacizlerinden sonra olduğunu, müvekkilinin hazcinin ayrıca diğer alacaklının da haczinden önce olduğunu" ileri sürerek "sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini" istemiş olup, "haciz ve takiplerin kesinleşme tarihlerine göre, sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi-
Ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesi, ya da fatura bedelinin fatura tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemi-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. BK’na göre, işlemiş temerrüt faizine tekrar faiz yürütülmesi yasaya aykırıdır. Bu nedenle takip sonrası dönemde sadece asıl alacağa faiz işletilmesine olanak sağlayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, açıklanan hususlar göz önüne alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Taraflar arasındaki alacak davası-
E.tmanın önlenmesi yanında taşınmazın davalı tarafından eski hale getirilmesine karar verildiğine göre ayrıca infaz aşamasını ilgilendirdiği gözardı edilerek eski hale getirme giderinin( dolgu masrafının ) tahsiline hükmedilmiş olmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Mahkemece, olay tarihinde poliçenin geçerli olduğu, iptal edilmesini gerektirecek delillerin dosyaya sunulmadığı ve işin ticari nitelikte bulunduğu benimsenerek “davanın kabulüne” karar vermesinde yasaya aykırı bir yön bulunmayacağı-
Davacı, davasını kısmi olarak açmış, ıslahla talebiyle asıl alacak miktarını arttırmış, faiz talebine ilişkin harç yatırmadığı gibi, işlemiş faiz tutarı ıslah dilekçesinde de yer almamış olup mahkemece, davanın kısmen kabulüne, takibin :.. TL üzerinden devamına, davacı vekilinin işlemiş faize ilişkin talebinin reddine karar verilmişse de, incelenen mahkeme kararında, "gerekçe" bulunmadığı gibi, davacının işlemiş faize ilişkin harçlandırılmış bir talebi bulunmadığı halde hüküm kısmında açıklama yapılmadan reddedildiği anlaşılmakla, usulün 297. maddesine aykırı olarak kurulan bu hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu-
Aile Mahkemesi ilamında "tedbir nafakasının, kararın kesinleşme tarihine kadar devamına hükmolunmuş olup, bu ilamın 19.03.2009 tarihinde kesinleştiği ve alacaklının, icra müdürlüğüne müracaatla, "dosya alacağının tamamını 25.01.2008 tarihinde haricen aldığına, bir alacağının kalmadığına" dair beyanının, bu tarihe kadar olan alacaklarını aldığı anlamına geldiği anlaşıldığından, ilamın kesinleşme tarihi olan 19.03.2009 tarihine kadar olan alacaklarını da aldığına dair açık bir beyan bulunmaması ve bu beyan üzerine icra müdürlüğünün aynı tarihli kararı ile talep gereğince birikmiş toplam nafaka olan 4.822,80.TL üzerinden tahsil harcı alınması ve haciz miktarının Şubat 2008 ayı itibariyle belirlenmesi bunu gösterdiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.