Mahkemece yapılacak yargılamanın konusu, dava dilekçesinde dava değeri olarak gösterilen 24.178,92 TL'ye yönelik itirazın iptali istemi olduğu halde yanılgılı bir şekilde 96.865,82 TL'ye yönelik bir itirazın iptali istemi varmış gibi değerlendirme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Borçlunun takibin yetkisiz yerde açıldığı, borca ya da zamanaşımına yönelik itirazının tebliğden sonra beş günlük sürede yapılması gerekeceği, bu günlerin hesaplanmasında tebligatın yapıldığı ilk günün dikkate alınmayacağı ve son günün de resmi tatile rastlaması durumunda sürenin tatili takip eden günde biteceği hususunun gözönüne alınması gerekeceği-
İtirazın kaldırılması ve % 40 (şimdi %20) icra inkar tazminatı isteminde, aylık 13,500 DM'dan 2011 yılının Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, K., Aralık ayları kira bedeli olarak toplam 153.431,00.- TL kira alacağı yönünden takip başlat olup, takip tarihinden önce ödendiği anlaşılan 2011 Eylül ayına ilişkin ödemenin mahsubu yapılarak itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyari takip arkadaşı her iki borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla açılan itirazın iptali davasında da her iki borçlu ihtiyari dava arkadaşı olarak yer almış olup mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin devamı yönünde verilen ilk kararın temyiz etmeyen davalı yönünden kesinleşmiş olacağı ve takibin bu borçlu yönünden hükmolunan miktar üzerinden devam edeceği-
İcra mahkemesince borçlunun tazminatla sorumlu tutulması doğru ise de, tazminata, yabancı para alacağının takip tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı belirlenerek hükmedilmesi gerekirken yabancı para (USD) esas alınmak suretiyle tazminata karar verilmesi isabetsiz olup; hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Eşinden boşanmasına rağmen fiilen birlikte yaşamayı sürdüren davalıya ödenen yersiz aylıkların tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemi-
İtirazın iptali davasında, dava takip borçlusuna karşı açıldığından HMK. nın 124. maddenin uygulanma imkanı bulunmadığı, davacı vekili takibe alacak davası olarak devam edileceğini bildirdiğinden itirazın iptali davasının alacak davasına dönüştürülmesi mümkün bulunduğu ve artık HMK'nın 124. maddesi işlerlik kazandığı-
Davalı taraf “takibe konu edilen fatura içeriğindeki malları teslim almadığını” savunarak akdi ilişkinin varlığını inkâr ettiği durumda “davalıya mal satarak teslim ettiği” iddiasının davacı tarafından kanıtlanması gerekeceği-
İtirazın iptali davası bozmaya uyularak-
Davalı, “davacı yanca düzenlenen faturalardaki malların teslim edilmediğini” savunmuştur. Bu durumda “bu malların teslim edildiğini” savunan davacının buna ilişkin delilleri sunması sağlanıp oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.