Talimat haciz yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış olması durumunda, bu hacizle ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği-
Şikayet konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı, ipotek alacaklısı bankanın yazısına göre borç ve ipoteğin devam ettiği, her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre karara bağlanacağından şikayet tarihinden sonra verilen ipoteğin kaldırılması kararının sonuca etkili olmadığı, aile konutu şerhinin bulunmasının hacze engel teşkil etmeyeceği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği- Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmakta olduğu- Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
Şikayet tarihinden önce haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığının kabulü gerekeceği- Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde, şikayetin incelenmesi sırasında 'haczin ayakta olup olmadığı'nın mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kaldığının kabulü gerekeceğinden, 'şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına' hükmedilmesi gerekeceği- Taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığı; İİK.’nin 106 ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce 'haciz kararının verilme tarihi'nin esas alınması gerekeceği-
Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapmasının, çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmayacağı ve böyle bir durumda, borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığı araştırılıp tesbit edildikten sonra, kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları, keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği- Borçlunun çiftçilik mesleğini icra ettiği tespit edildiği takdirde, şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlarından elde ettikleri gelir tespit edilip, haciz anında kanunen bakmakla yükümlü oldukları kişilerin kimler olduğu, haczedilen tarla vasfındaki taşınmazların, kendileri ve ailelerinin geçimleri için zaruri olup olmadığı ya da ne kadarının zorunlu olduğunun belirlenmesiyle, elde edilen tüm veriler birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, haczedilemezliği öne sürülen 8 No’lu bağımsız bölümün haczine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin uygulama yerinin olmadığı, bu itibarla, borçlu vekilinin vekaletnamesini ibrazından sonra 22 örnek davet kağıdının borçlu asile gönderilmesinin yasaya aykırı olduğu, borçlunun vekili varken asile yapılan tebligatın yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı; bu tebligat ile yasal itiraz ve şikayet sürelerinin işlemeye başlamayacağı-
Henüz mirasçılara intikal etmediği için borçluya isabet edecek hisse üzerine haciz konulan taşınmazdaki borçlunun hissesi tespit edilerek, taşınmazın tamamının değeri üzerinden borçlu hissesine isabet edecek değer belirlendikten sonra borçlunun haline münasip ev alması için gerekli olan miktarın tespiti ile haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi gerektiği-
Meskeniyet şikayetinin dinlenebilmesi için borçlunun sürekli o evde oturmasının şart olmadığı, yazlık olarak kullanılan ev için de meskeniyet iddiasında bulunulabileceği-
Alacaklı vekilinin talebi üzerine, borçlunun taşınmazı üzerine İİK.nun 150/c maddesi şerhi konulmasından sonra, borçlunun haczin kaldırılmasına yönelik yaptığı şikayetin, söz konusu şerhi tapu müdürlüğüne doğrudan yazı ile koyan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği-
Takip dayanağı ilam incelendiğinde alacağın kooperatif uyeliğinden kaynaklandığı haczedilmezlik şikayetine konu meskenlerin kooperatiften edindikleri evler olduğu görüldüğünden, İİK 82/2, 3, 4, 5, 7 ve 12 nolu bendinde yazılı istisnaların uygulanmayacağı ve meskeniyet iddiasının dinlenilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.