Uyuşmazlık; vesayet konusunda karar vermenin Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisinde olup olmadığı noktasında toplanmakta olup, Alman mahkemesi tarafından Türk milli hukuku ile çatışmayacak ve hatta aynı paralelde verdiği kararın ne milli hukuka ve ne de münhasır yetki ya da kamu düzeni ile bir alakası bulunmadığı, 1905 tarihli 'Kısıtlamaya ve Benzer Tedbirlere İlişkin La Haye Sözleşmesi'nin 3. Ve 7. maddelerine göre; kural olarak milli hukukun ve milli Devlet mahkemelerinin yetkili olmasına karşın hacir altına alınacak şahsın bulunduğu yer ( Almanya ) makamları da, ilgilinin milli hukukuna ( Türk Hukukuna ) veya bulunma yeri hukukuna ( Alman Hukukuna ) göre hacir kararı alabilecekleri öngörüldüğü, açıklanan tüm bu nedenlerle dava, kısıtlama kararının tanınmasına ilişkin olduğuna göre davanın kabulü gerekeceği-
Temerrüt faizi alacağına tekrar temerrüt faizi yürütülemeyeceği-
Mirasın reddi davasında görevli mahkemenin Sulh hukuk mahkemesi olduğu-
Mirasın gerçek reddinde mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı, bozucu yenilik doğurucu hak niteliğinde olup sulh hakimi tarafından tutanakla tespit edilmekle hukuki sonuç doğuracağı -
Menfi tespit davası-
Mirasın reddi, geriye doğru hükümler doğuracağı için reddedenin mirasçılarının ölüm anında sağ olmaları veya sağ doğmak şartıyla analarının karnında bulunmalarının (TKM'nun 552, 524) zorunlu olacağı-
Mirasçılığın gizlenmesi davalarında uyuşmazlığın çözümünün, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlı olduğu-
Bilirkişinin görüşü hakimi bağlamaz ise de, iflasın ertelenmesi talepli davalarda hakimin, bilirkişi yerine geçerek uyuşmazlığı çözümleyemeyeceği-
“Kayıt düzeltilmesi” davalarında husumet–
TMK'nın 598. maddesi uyarınca başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği; mirasçılık belgesinin geçersizliğinin de her zaman ileri sürülebileceği - Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma prensibinin egemen olduğu; hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararların iptal davasıyla değiştirilebileceği veya ortadan kaldırılabileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.