BK. 484 uyarınca kefaletin geçerliliğinin «yazılı olmasına» ve «kefilin sorumlu olduğu miktarın sözleşmede açıkça gösterilmiş olması»na bağlı olduğu– (Not: Yeni TBK. mad. 583'e göre; kefalet sözleşmesinin geçerliliği; sözleşmenin (kefilin kendi el yazısı ile) yazılı şekilde yapılmasına, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın ve kefalet tarihinin sözleşmede belirtilmiş olmasına bağlanmış olup, TBK. mad 584'de de, kefalet için 'eşin rızası'na ilişkin koşullar düzenlenmiştir.)
Birleşen menfi tespit davaları ile birleşen alacak davası bozma kararına uyularak-
Davacı, davalı şirketi muhatap göstererek 09.07.2012 tarihinde fesih ihtarnamesi göndermiş ve ihtarnamede muaccel kira borcunu ödemeyen kiracıya borcunu ödemesi için Kanun’da öngörülen otuz günlük mehil vermiştir; temerrüt ihtarnamesi 11.07.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı şirket otuz günlük yasal süreyi geçirdikten sonra  ödemede bulunmuş ve temerrüt olgusu gerçekleşmiş olduğundan mahkemece, davalı şirket hakkında temerrüt nedeniyle tahliye kararı verilmesi gerektiği- Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, "davalının kira sözleşmesini kiracı ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşmeyi şirket temsilcisi olarak imzalamadığı, bu nedenle kiracının davalı Y.E.Ö. olduğu, temerrüt ihtarnamesinde muhatap olarak sadece davalı şirketin gösterildiği, davalı kiracı Y.E.Ö.’ın gösterilmediği, geçersiz ihtarnameye dayanılarak temerrüt nedeniyle tahliye isteminde bulunulamayacağı, direnme kararının değişik gerekçe ile onanması gerektiği" görüşü ileri sürülmüş ise de, Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
Matbu kefalet sözleşmesinde, "müteselsil" ibaresinin, boşluğa kefilin kendi el yazısı ile yazılmış olması halinde, gerçek kişinin asıl borçlunun borcuna müteselsil kefalette bulunduğu kabul edilebilir mi?
İflasın ertelenmesi talebi üzerine verilen tedbir kararları, icra takipleri yönünden hüküm ihtiva dere. Görülmekte olan itirazın iptali davasının tedbir kararı ile durdurulması mümkün değildir. Mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
İtirazın iptali davasının açılabilmesinin ön koşullarından birinin usulüne uygun yapılmış itiraz olduğu-
Kefalet limiti bölümünün farklı bir kalemle yazılmış olmasının, tek başına bu kısmın sonradan doldurulduğunu kanıtlamaya yeterli görülemeyeceği, davalının kefalet limiti bölümünün sonradan doldurulduğunu kanıtlamaya elverişli ve yeterli delil sunamadığı, kefilin, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.