İİK.nun 33/2. maddesine göre icra emri tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa imhale dayanan isteklerin mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmesinin gerektiği, her ne kadar taraflar arasında adiyen düzenlendiği iddia edilen protokolün, boşanma ilamı ile onaylanmış ise de, boşanma ilamı ve ferileri kesinleşmedikçe hüküm ifade etmeyeceği, nitekim anılan onay hükmünü taşıyan Aile Mahkemesi’nin boşanma kararının, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin ilamı ile davacının temyiz dilekçesinde yer verilen davadan feragati hakkında karar verilmek üzere bozulduğu, bu durumda borcun itfa edildiğinin, İİK. 33/2 maddesi koşullarında ispatlanmış olmadığı, icra mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Sıra cetvelinin düzenlenebilmesi için satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesinin gerekeceği-
İİK.nun 82/9. maddesinde yer alan memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malul olanlara bağlanan emekli maaşlarına haciz konulamayacağına ilişkin kural ile ilgili şikayetlerin süreye tabi olduğu-
İcra müdürünün borçlunun önceden muvafakati bulunması halinde, gelir aylık ve ödenekleri üzerine haciz koyabileceği, İİK’nun 83/a maddesindeki genel kuralın aksine, takibin kesinleşmesinden sonra olmak koşulu ile borçlunun haciz tarihinden önceki muvafakatinin geçerli olduğu, bu düzenlemenin Sosyal Güvenlik Kurumu’nca hak sahiplerine verilen gelir, aylık ve ödeneklerin haczi hakkında da uygulanmasının gerekeceği-
İflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararının yalnızca "icra veznesine yatırılan paraların alacaklıya ödenmemesine" ilişkin olduğu ve takibin durdurulmasına ilişkin olmadığı anlaşıldığından ve icra hakimi tarafından genel mahkemenin vermiş olduğu bu kararın yorumlanması ve genişletilmesi mümkün olmadığından, ayrıca, tedbir kararının verildiği mahkemece menfi tespit davasının reddine karar verilmiş olduğu anlaşıldığından, mahkemece, maaş haczinin kaldırılmasına ilişkin şikayetin reddi gerektiği-
Gecikme zammı faiz niteliğinde olup, faize faiz yürütülecek şekilde hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması BK ‘nun 104/son maddesi hükmüne aykırılık oluşturacağı-
Borçlunun hacizden önceki bir dönemde “haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkının haczedilebileceğine” dair, alacaklı ile yapmış olduğu anlaşmanın geçerli olmayacağı-
Davalının borçlunun kardeşi olması, takibin başlamasına müteakip borçlu tarafından tüm sürelerden feragat edilerek, kesinleştirilmesi, maaş haczinden başka işlem yapılmamış olması olguları karşısında davalıların haksız oldukları sabit olduğundan, yargılama sırasında borcun ödendiğinden konusuz kalan davada yargılama giderinin davalılar aleyhine hükmedilmesi gerekeceği-
Borçlunun tekrar çalışmaya başlaması üzerine şikayetçinin, borçlunun çalışmaya başladığı hastanedeki maaş ve döner sermaye alacağına koydurduğu haciz yeni bir haciz olup, emekli maaşı haczinin devamı niteliğinde olmadığından, şikayetçi üçüncü kişinin, daha önceki bir tarihte konulan haczinin ikinci sıraya alınması talebinin hukuksal bir dayanağı olmadığı gibi, haczin önceliği veya iştirakinin de tartışma konusu yapılamayacağı-
Şikayetçi 3. kişinin icra müdürlüğüne başvurusu haciz konulan emekli maaşının kendisine ait olduğu iddiasına dayalı olup, HMK.'nun 33. maddesi gereğince, başvurunun hukuki tavsifi hakime ait olup, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun istihkak davası niteliğinde olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.